Karaarslan, yaptığı açıklamada, gözlerle temas halinde olan güneş ışınları, polen ve toz gibi birçok fiziksel alerjik materyalin, buharlaşma yoluyla ya da direk temas yoluyla gözde alerjik reaksiyona neden olabildiğini belirterek, "Ancak vücudumuzun iç dünyasında gelişen reaksiyonlar da gözlerde alerji şeklinde kendini gösterebilir. Özellikle aşırı kullanılan antibiyotiklere karşı alerjik reaksiyonlar göz kapaklarında ciddi şişmelere neden olur" dedi.
VÜCUTTAKİ BİRÇOK ALERJİ GÖZDE BULGU VEREBİLİR
Safra kesesinde oluşan yumurta alerjisinin bile gözde alerjik reaksiyon gösterebileceğini belirten Karaarslan, "Alerji, her zaman havuz, klor, güneş, toz, polen alerjisi olarak düşünülmemeli. Geniş bir perspektif ile bakıldığında vücuttaki herhangi bir alerjik reaksiyondan dolayı oluşan problemler de gözde bulgu verebilir. Alerjiler çoğunlukla görmeyi etkilemiyor. Fakat gecikmiş hipersensitivite reaksiyonu dediğimiz bazı alerji türleri gözde ileri seviyede reaksiyon oluştuğunda üveyt dediğimiz kalıcı görme hasarı yaratan klinik durumlar oluşturabiliyor" diye konuştu.
AKDENİZ BÖLGESİNDE SIK RASTLANAN BİR HASTALIK
Göz alerjisi ile bilgi veren ve Akdeniz Bölgesi`nde çok sık rastlanan keratokonus hastalığına da değinen Dr. Cüneyt Karaarslan, “Keratokonus, korneanın normalde küresel olan yapısının giderek konik bir şekle dönüşerek incelmesinden kaynanan, yüksek miyopi, yüksek ve düzensiz astigmatizma ve görme azlığına neden olan ve çok da nadir rastlanmayan bir hastalıktır. Alerjik çocukların gözlerini çok kaşıması ve uygun olmayan kontak lens kullanımı korneada zayıflamaya yol açar. Bu durumda karetokonusun artarak devam etmesine neden olur” şeklinde konuştu.
ÇOCUKLARDA KERATOKONUSUN ERKEN TEŞHİSİ ÖNEMLİ
Çok sık alerji geçiren, kızarıklık ve kaşıntıyla ilgili sıkıntı yaşayan çocukların keratokonus yönünden araştırılması gerektiğini vurgulayan Karaarslan, şöyle devam etti:
“Özellikle çocuğun ailesinde bir göz hastalığı hikayesi varsa, keratokonus konusunda uzmanlaşmış bir hekimle mutlaka görüşülmesi gerekiliyor. Çünkü erken yaşlarda keratokonus ilk aşamalarda yakalanacak olursa bir takım durdurucu işlemlerle rahatlıkla üstesinden gelinebiliyor. Son derece geç kalınmış keratokonuslarda sonuç göz nakline kadar gidiyor. Bu anlamda çok çok dikkatli olunması gereken bir durum.”
ÖNEMLİ OLAN VÜCUDUN GÖSTERMİŞ OLDUĞU HASSASİYET
Kullanılan birtakım kozmetik ürünlerinde kişiye özel reaksiyon yapabildiğine dikkat çeken Dr. Cüneyt Karaarslan, "Önemli olan marka değil vücudun göstermiş olduğu hassasiyettir. Çok pahalı bir marka deodorantın havada bulunan zerrecikleri gözde alerji yapabilir. Başımızı koyduğumuz yastık, kullandığımız deterjan her şey kişiye özel ya da genel olarak alerjen olabilme riski taşıyor. Ellerimizi temizlediğimiz temizlik ürünlerinden, yüzümüze sürdüğümüz kozmetik ürünlere kadar birçok şeye karşı vücudumuzda alerji gelişebiliyor" diye konuştu.