GÖRDES - CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen Manisa’nın Gördes ilçesinde esnaf ziyareti yaptı. Birçok esnafın kapısını çalan Başevirgen “Esnaflarımızın hepsinden duyduğumuz şey aynı. Artık kimse geçinemiyor. Bayat ekmek ve yağ kuyrukları ne yazık ki her yerde bu ülkenin gerçeği. Açlık ve yoksulluk giderek artıyor. Vatandaşlarımızın çaresizliği ise her geçen gün büyüyor.” Dedi.
“ AKP’liydim. Bize ‘tütün için yapacağımız bir şey yok dediklerinde alkışlıyorduk. Biz böyle koyun sürüsü olduktan sonra başımıza ne gelse müstahak. ”
Adıyamanlı olduğunu söyleyen bir esnafı ziyaret eden Başevirgen’e esnaf elektrik faturalarından dert yandı. “Evin kirası 750 lira, 550 lira elektrik faturası geldi. İki kira ödüyor gibiyim. Dükkanımın kirası 4 bin lira, 2 bin lira da dükkana fatura geldi. Gider çok gelir az. Ailemiz destek olmasa yaşayamayız. En büyük derdimiz sattığımız malı yerine koyamamak. Geçen hafta 130 liraya sattığım malı bugün 145 liraya aldım. Adıyamanlıyım. Muhafazakarım. AKP partizanıydım. Allah belasını versin. 2018’de seçim mitinglerine giderdim. Bize ‘tütün için yapacağımız bir şey yok dediklerinde alkışlıyorduk. Biz böyle koyun sürüsü olduktan sonra başımıza ne gelse müstahak. 2016’da Sındırgı’ya geldim. Bizim oralarda CHP’ye oy veren sahil kesimi gavur olarak tabir edilir. Algı bu. Buraya geldim, bana sen de gavur oldun diyorlar. Ben hiçbir değişime uğramadım.” Dedi.
“Ailece Çiftçiyiz Aç Kaldık, Okudum İş Bulamadım, Dükkan Açıp Esnaf Oldum Yine Açım”
Telefon aksesuarları satan bir dükkanı ziyaret eden Bekir Başevirgen’e esnaf gelecek ile ilgili endişelerini anlattı. Esnaf, “22 yaşındayım. Telefon ve telefon aksesuarı satıyorum. Özel sektörde çalıştım, üniversite mezunuyum. Şu anki durumdan hiç memnun değilim. Geçen ay elektrik faturam 3 bin TL geldi reva mı? Dükkanımı açalı 1 yıl oldu, 10 ayda gelen faturam 3 bin TL değil. 3 bin 500 lira kira ödüyorum, 2 ay sonra asgari ücret kadar olacak. Elektrik param kirayı geçecek. Giderlerimiz çok arttı. Gelirimiz fazla olsa giderimiz göze görünmez ama şu an gelirimden çok giderim var. Vatandaşta para yok ki bizde olsun. Onlara satacağız ki biz kazanacağız. Üniversite okudum, bir şey olamadım. Dükkan açtım, yine kazanamıyorum. Bu zamana kadar birçok işte çalıştım, asgari ücretle de geçinemedim. Kendi işimin sahibi oldum yine geçinemiyorum. Sattığım tüm ürünler yurt dışından geliyor, hepsi dolar bazlı. Parası olmayanlar çekinerek geliyor. 30 dolar dediğimde kulağa küçük görünse de 450 lira vatandaşa çok geliyor. Sattığım malı yerine koyamıyorum. Sattığım malı yerine koymak için şimdi 2 katı para ödemem gerekiyor. Ben çiftçi çocuğuyum. Aileden çiftçiyiz, kazanamadık. Okudum, iş bulamadım. Esnaf oldum, yine açım. Fabrikaya iş başvurusu yaptığımda üniversite mezunu olduğum için beni nitelikli bulup işe almıyorlar. Ben ne yapayım, aç mı yaşayayım? Kendi vatandaşıma hizmet etmek için memleketimde kaldım, başka bir yere gitmeyi düşünmedim. Şimdi kendim ekmek yiyemiyorum. Asgari ücret 2 bin 800 TL iken de çalışıyordum, o zaman bugünkünden iyiydi. Asgari ücret %50 artı diyorlar bunu yapana kadar ülkedeki refahı artırsınlar. Bekarım, geleceğimle ilgili hayal kuramıyorum. Nasıl evleneceğim, evimi nasıl döşeyeceğim? Hangi parayla yapacağım? 2 asgari ücretli bir aile zor geçiniyor. Yerli ürünler bile ateş pahası. İnsanlar evine ekmek alamıyor. Gençlere de okuyun diyemiyorum, ben okudum burada ne işim var?” diye konuştu.
“Dükkanda Battaniyeye Sarınıp Oturuyoruz”
Ziyaretleri kapsamında pek çok kadın esnafın da kapısını çalan Bekir Başevirgen’e esnaflar, elektrik faturalarından dert yandı. Bir esnaf, “Elektrik ocağını öğleden sonraları yakıyoruz. O saate kadar da dükkanda battaniye ve montlara sarınıp oturuyoruz. Elektrik faturası korkumuzdan 5-10 dakika yakıp ısınıyoruz, sonra geri kapatıyoruz. Yoksa soğuktan titriyoruz. Dizlerimizi müşteriler olmadığında polarla örterek oturuyoruz. Sobaları çalıştırmaya korkuyoruz. Haftanın 1 günü dükkanı açıyoruz. Ona da çalışıyoruz denemez. Günlük nafakalarla geçiniyoruz. Masraflar çıkmıyor, emekli maaşlarıyla geçinmeye çalışıyoruz. Malı da satamıyoruz, dükkanı da kapatamıyoruz. Satabilsem bugün kapatırım, Hiç olmazsa daha karlı olurum.” Diyerek derdini anlattı.
