Anahtar Kelimeler: KARGAŞASI KARMAŞASI

SARUHANLI - Avrupa’da son yıllarda artışa geçen göç karşıtı politikaları ve ülkemizde göç konusunda yapılan insanlık hizmetlerinin Türk halkına yansımalarını karşılaştırmalı olarak analiz eden Ferhat Yıldırım, kadim coğrafyamızda yaşayan toplumların ülkemizi neden tercih ettiğini de kaleme aldı.

Şehirlerde yaşama ayak uyduramayan göçmenlerin hal ve hareketleri hayatımızı neden yaşanmaz bir hale getirdiğini örneklerle anlatan Ferhat Yıldırım, bu insanlık mücadelesinde ülkemizin yalnız bırakılmasının mülteci sorununa paralel olarak Türkiye sorunu olarak ortaya çıktığını aktardı.

Gazeteci-Yazar, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Ferhat Yıldırım’ın kaleme aldığı makale;

Dünyamız birçok krallıklara ev sahipliği yapmıştır. Güvenlik ve ekonomik nedenlerle birçok yıkımlarda gerçekleşmiştir. Bu yıkımların önüne set olabilmek adına birçok disiplin ortaya çıkmıştır.

Uluslararası Güvenlik ise devletlerin ve kuruluşların karşılıklı güvenlik sağlamak adına oluşturdukları önlemler bütünüdür. Bu önlemler diplomatik ve askeri müdahalelerden ibarettir.

Avrupa’da son yıllarda artışa geçen göç karşıtı politikalar, uluslararası güvenlik ile eş değer olarak bilinen ulusal güvenlik sürecinin bir parçasıdır. Ulusal güvenliğe ek olarak göç karşıtlığına, iç güvenlik ve kültürel güvenlik endişeleri neden/sebep gösterilmektedir.

Avrupa’nın göçmen karşıtlığı politikalarına karşın Türkiye, tarih boyunca geliştirdiği kültürel bağları baza alındığında, özellikle kadim coğrafyamızda yaşayan toplumlar tarafından göç konusunda en çok tercih edilen ülke konumundadır.

Türkiye, hiçbir zaman göç karşıtlığını devlet politikası olarak benimsememiştir. Fakat son yıllarda bireysel göçler yerine kitlesel göçlerin hedefi olması Türkiye’de birtakım tartışmaların yaşanmasına sebep olmuştur.

Suriye’de son yıllarda yaşanan savaş ve çatışmalar tüm zamanların en büyük göç dalgasına neden olmuştur. Dünyamızın tarihi incelendiğinde bir ülkeden bir başka ülkeye bu kadar çok insanın bu kadar kısa bir sürede göç ettiğini görememekteyiz.

Dünya tarihinde örneği olmayan bu kitlesel göç hareketinden en çok etkilenen ülkenin Türkiye olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız.

Güvenlik endişesi ile göç eden ve göç etmeye zorlanan Suriye’de yaşayan insanlar Türkiye’ye gelmişlerdir ve bu yer değiştirme neticesinde güvenlik endişesi ile ülkemize gelen insanlar, Türkiye’de doğup, büyüyen ve yaşayan insanların güvenlik endişesi yaşamalarına sebebiyet vermişlerdir.

Suriye’nin savaş ve çatışma ortamına girmesinin ardından Türkiye’ye resmi olarak 4 milyona yakın sığınmacı geldiği gözükse de bu rakamın iki katı olduğu konuşulmaktadır. Bu kitlesel göç rakamlarına son zamanlarda Afganistan’dan gelen göçmenlerin eklenmesi de Türk halkının ulusal güvenlik endişelerini kat kat artırmaktadır.

Nüfusu yaşlanan ve genç vatandaşı neredeyse yok noktasına gelen AB, vasıflı mültecileri alarak sistemlerinin sağlıklı çalışması için ülkelerine kabul ederken, vasıfsız ve eğitimsiz göçmenleri Türkiye’nin sahiplenmesinin tesis edilmesi de durumu daha vahim hale getirmektedir.

Göçmenlerin ve yabancıların istilasından dolayı özellikle İstanbul’da daire fiyatları da inanılmaz derecede artmıştır. Şehirlerde yaşama ayak uyduramayan göçmenlerin hal ve hareketleri hayatı yaşanmaz bir hale getirdi.

Bütün bu olumsuz gelişmelere karşın hala iyi niyet çerçevesinde ulusal güvenlik endişesi yaşamamıza neden olan mültecilere insanlık adına yardım etmeye devam ediyoruz. Ama dünya ülkeleri Türkiye’nin bu insanlık mücadelesinde yanında yer almamaktadır.

Beşeri münasebetler konusunda eğitim verilmeyen mültecilerin yaşam alanlarımızda bulunmasından rahatsız olan sayısı her geçen gün artmaktadır.

Suriye’de savaş tehdidi ve çatışma ortamı tamamen sona ermeden mültecilerin geri dönmesi mümkün değil ise bizim kurallarımıza, gelenek ve göreneklerimize saygı duyarak ülkemizde yaşamalarının gerekli olduğu eğitimlerle mültecilere anlatılmalıdır.

Anlamayan ve ayak uyduramayan mültecilerin ya toplama kamplarına alınması veya ülkelerine geri gönderilmesi gereklidir.

Dün; “Daha yaşanılabilir bir Türkiye” hayali kurarken, Bugün; mülteci sorununun ardından, “Ülkemiz daha kötü bir Türkiye olmasın, mevcudu koruyalım” hayalimizle karşı karşıyayız.

Bir yandan ulusal güvenlik endişelerimizi dile getirirken, bir diğer yandan da misafirlerimiz olan mültecilerin sorunlarına eğilmek adına da çaba göstermemiz olaya insancıl olarak yaklaştığımızın bir kanıtıdır.

Ülkemizde büyük göç dalgasının ardından yaşanan kargaşalar, göç ve mülteci sorununu halkımızın ve devletimizin ana gündemi haline getirmiştir. Peki ne oldu da günümüzde göç ana gündem oldu?

Avrupa’da uygulanan göçmen ve mülteci karşıtlığına karşın devletimizin ve milletimizin insan merkezli yardımsever duruşu sergilemesine rağmen sorunun tek sahibi bırakılması en büyük sorundur. Bu sebeple de bu sorunsal karşısında ana gündemimiz göç olmuş ve milletimiz de göçmenler gibi toplumsal travma yaşamak zorunda bırakılmıştır.

İç ve Dış Savaş yaşayan toplumlarda güvenliğin en şiddetli sarsıldığı ve onarılması en güç hak ihlallerinin gerçekleştiğinden bahsedebiliriz. Bu sorunları yaşayan göçmenlerin refahı için bir milleti feda etmek hataların en büyüğüdür. Bir yandan genetiğimiz bozulurken, diğer yandan da travmalar yaşamaya terk ediliyoruz.

Can güvenliğinin, mal güvenliğinin, hürriyet, eğitim, fikir, inanç güvenliği ve güvenilirliğinin bozulduğu toplumlara yardım etmek gereklidir ama yardım eden toplumların bu tehditlerle baş başa bırakılması da ciddi bir sorunsal olarak ortaya çıkmaktadır.

Son zamanlarda ortaya çıkan göç hareketlerinin en büyük bölümünün sebebi de budur. Coğrafyamızda yaşanan yer değiştirme hareketlerine Türkiye duyarsız kalmayarak, göçmenlere yardım elini uzatmıştır. Avrupa devletleri ise Türkiye’nin aksine göçmen karşıtlığı politikalarından vazgeçmiyorlar. Ve hatta Türkiye’yi göçmenlerin gideceği adres olarak göstererek, “Türkiye göçmenleri alsın, biz maddi destek verelim” şeklinde Türkiye’yi göçmenler konusunda taşeron ülke olarak işaret ediyorlar.

Türkiye bir yandan göçmenlere yardım etmeye çalışırken, diğer bir yandan da kendi insanlarının süreçten en az şekilde etkilenmeleri için politikalar geliştirmektedir.



Saruhanlı’nın Bedeller Mahallesi sakinlerinden ALİ KOYUNCU vefat etti.

VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI…

Solunum yetersizliği nedeniyle 3 gündür yoğun bakımda olan CHP'nin eski Genel Başkanı Altan Öymen, hayatını kaybetti.

Altan Öymen hayatını kaybetti

Jhon Duran'ı kadrosuna katan Fenerbahçe'de Youssef En-Nesyri'nin ayrılık ihtimali yükselmişti.

Fenerbahçe'ye piyango vurdu! Yıldız oyuncuya öyle bir talip çıktı ki...

Son dakika... Murat Çalık hastanenin 1. katından 11.katına alındı.

Murat Çalık hakkında şoke eden karar!

bir süredir mücadele ettiği hastalık sonucu vefat eden eski belediye başkanlarından Muhittin Dalgıç’ın kardeşi Zahir Dalgıç toprağa verildi.

Zahir Dalgıç son yolculuğuna uğurlandı

Yuntdağı Ortaköy’de düzenlenen turnuvaya 14 ilden yaklaşık 500 sporcu katıldı.

Tekvando kulüplerarası minikler turnuvası başladı

Beyaz eşya alışverişi yapan onlarca vatandaş mağdur: Mağaza kapalı, ürünler ortada yok

Düğün arifesinde büyük şok: Ürün de yok muhatap da

Yüzlerce kilo ağırlığındaki mermerin altında kalan Furkan Avcu, hastanedeki yaşam savaşını kaybetti.

Mermer tablanın altında kalan 19 yaşındaki genç hayatını kaybetti

Sporcuları ve teknik ekibi tebrik eden Vali Işın, Avrupa Şampiyonası'nda da aynı azim ve başarıyla ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceklerine inandığını ifade etti.

Vali Musa Işın, Türkiye Şampiyonu Kütahya Ecofirm Ayak Tenisi Takımını ağırladı

Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği'nin (EKODOSD) Çarşamba Söyleşileri'nde bu hafta Kuşadası'nın deniz kıyısındaki tek lagünü olma özelliği taşıyan Kocagöl'e dikkat çekildi.

Doğaseverler Kocagöl'e dikkat çekti

24 yıl hapis cezasıyla aranan ve izini kaybettirmeye çalışan firari şahıs, JASAT ekiplerince kıskıvrak yakalandı.

Hırsızlık suçundan aranan şahıs JASAT'tan kaçamadı

Şezlong kavgası baltalı cinayetle bitti, yakalanmamak için yangın çıkarttı

Baltalı dehşet: 1 ölü

Almanya'da düzenlenen Rhine-Ruhr 2025 Dünya Üniversite Oyunları'na Eskişehir'den katılan Eda Nur Tulum, Türkiye'yi temsilen yarışmalara katılıyor.

Eda Nur Tulum, Rhine-Ruhr 2025 Dünya Üniversite Oyunları'nda Türkiye'yi Temsil Ediyor

Suriye'de çatışmalar sürüyor, görüşmelerde ilerleme sağlanamadı.

Suriye'de Baas Rejimi Son Buldu: Yeni Yönetim ve Çatışmaların Sürekliliği

1. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte katıldığı programda Kral III. Charles ile sohbet eden Gül'ün lüks çantası, etkinliğin önüne geçti.

Hayrunnisa Gül'ün çantası, İngiltere kralıyla sohbeti gölgede bıraktı

Müzik kariyeri boyunca sayısız şarkıya ve sanatçıya hayat veren Sezen Aksu, bu kez sesiyle değil görünümüyle gündeme geldi.

Sezen Aksu alışılmış imajına veda etti

Hayrunnisa Gül'ün çantası, İngiltere kralıyla sohbeti gölgede bıraktı

Bakan Memişoğlu açıkladı: 10 milyon kişinin ölçümü yapıldı, yüzde 70'i fazla kilolu

Elektrik akımına kapılan 2 kişinin ölümüne ilişkin davada sanık sayısı arttı

Saruhanlı'da 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü

Kula’da 15 Temmuz Şehitleri dualarla anıldı

Manisa'da 15 Temmuz şehitleri dualarla anıldı

Manisalı 15 Temmuz gazisi o geceyi anlattı

Memur-Sen'den 15 Temmuz vurgusu

Saruhanlı’da orman yangınlarına karşı önlem ziyaretleri

Manisa'da 'Paranın doğduğu kent' UNESCO listesinde

Kırkağaç'ta 38. dönem uzman erbaşlar yemin etti

Serdar Kabaş’ın acı günü

MasterChef 2025’te ana kadro heyecanı! Kıyasıya mücadele de önlüğün ilk sahibi belli oldu

Kıbrıs gazisi Manisa’da törenle toprağa verildi

Manisa’da 4 stratejik yatırıma devlet desteği

Eş katiline 'İyi Hal'le ödül gibi ceza

Genç yaşta kalbine yenildi

Minik Deniz'den şehit babasına son bakış

Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Fikret Mangura son yolculuğuna uğurlanıyor

Başkan Zeyrek'in aile fertleri adına sahte sosyal medya hesabı açmışlar

https://www.youtube.com/@kardelengazetesi45/videos
Gündem 26.08.2021 08:17:00 861 0

Tarih: 26.08.2021 08:17 Güncelleme: 26.08.2021 08:17
Haberi Sesli Oku

Gündem

Gündem Haberleri
19.07.2025 11:59:00