SARUHANLI - İzmir Bostanlı’da 2017 yılında açılan Klinik Sport Merkezi, klinik pilates, manuel terapi, gebe eğitimi, fitness, klinik masaj, solunum terapisi, obezitede egzersiz yöntemleri ve ortopedik problemlere yönelik fizyoterapi danışmanlığı hizmetleri veriyor.
Merkez bünyesinde konsültan hekimler, spor fizyoterapistleri, kadın sağlığı fizyoterapistleri, omurga fizyoterapistleri, sertifikalı kişisel antrenörler, manuel terapistler ve diyetisyenler yer alıyor. Egzersize evet,ameliyata hayır mottosuyla kurulan merkez, hem omurga hem de sporcu sağlığı başlıklarında uzmanlaşıyor.
Sporcu sağlığı, kadın sağlığı ve omurga sağlığını aynı merkezde barındıran Klinik Sport Kurucusu Fizyoterapist Refika Tuğçe Aktaş, “Biz fizyoterapide bütünsel yaklaşım sunan ve yurtdışında konservatif tedavi amaçlı uygulanan sistemleri sunan bir merkeziz. Normal bir fizyoterapi merkezi olmak dışında birçok şeyi bir arada yapıyoruz. Bizim amacımız bütünsel bir tedavi. Omuz ya da diz ile ilgili gelen bir kişiyi bile kas-iskelet sistemini ayaktan başa kadar bütünsel değerlendirip ondan sonra bir tedavi sürecine alıyoruz. Amacımız kişiyi tüm iskelet sistemi halinde düzeltmek özellikle problemi değil probleme neden olan şeyleri çözmeyi hedefliyoruz. Ayağımda bir taş var ve ağrı kesici içtiğinizde sadece o anlık ağrıyı hissetmiyorsunuz. İlacın etkisi geçince ağrıyı tekrar hissetmeye başlarsınız. Biz o taşı çıkartmayı hedefliyoruz. Kişinin fıtığı varsa neden oluştuğunu araştırıyoruz. Bel çukurluğunda bir artış mı var, ayaktan gelen basınç farklılığından bir problem mi var gibi her şeyi değerlendirip probleme neden olan faktörleri bulup bunları çözmeye çalışıyoruz.
En özel cihazlarla hizmet verdiklerini söyleyen Aktaş, “Türkiye’de nadir bulunan cihazları kullanıyoruz. Özellikle ayak analiz cihazımız el değmeden kişiye özel bir tabanlık üretiyor. Cihaz ayak basıncını ölçerek ve yürüme analizi de yaptıktan sonra bu tabanlığı oluşturuyor. Bu cihaz Türkiye’de çok nadir yerlerde bulunuyor. Kişiye özel tabanlığımızı da el değmeden tamamen bilgisayarlı sistem üzerinden oluşturuluyor. Bazen iki ayak bile aynı çıkmayabiliyor. Matriks ya da teragun gibi ağrıyı geçirmeye yönelik cihazlarda kullanıyoruz.
Sporcular için tekar terapi kullanıyoruz. Ekstra vakumlu yer çekimsiz yürüyüş bandımız, izokinetik cihazımız var. Sporcu rehabilitasyonunda kendimize güveniyoruz ve çok iyi sonuçlar alıyoruz. Genellikle bütünsel yaklaştığımız için sporcuda ya da fıtığı olan bir kişide olan nedenleri bulup kişiyi en düzgün postür haline getirmek için çalışıyoruz.
Skolyoz konusunda da uzmanlaştıklarını dile getiren Aktaş, “Bizim ana alanlarımızdan biri de skolyoz. Şu anda skolyozda schroth terapi uyguluyoruz. Klinik pilates de uyguluyoruz. Bazen başka yöntemlerde kullanıyoruz. Özellikle ergenlik çağında daha çok görülen bu hastalıkta çocuğun ihtiyacına göre plan çizip ona göre ilerliyoruz. Omurga, postür bizim alanımız.”
Biz fizyoterapi merkezi olarak pandemi döneminde daha da geliştik. Seanslarımız fizyoterapistler ile ortalama bir saat sürüyor. Bizim iki özelleşmiş alanımız var. Birincisi omurga yani skolyoz,kifoz ve postür bozuklukları, ikincisi de sporcu rehabilitasyonu. Sporcularda risk analizi, yaralanmaya yatkın mı değil mi?, sakatlanma sonrası sporcu rehabilitasyonu,bel fıtığı omuz problemleriyle de ilgileniyoruz. İlk görüşmelerimiz ücretsiz. İlk görüşmede her şey netleşmiş oluyor. Başlamaya karar verirlerse ücretli kısma geçiliyor.
İzmir Enternasyonel Fuarı’nda yer alan stand hakkında bilgi veren Aktaş, “Bize fuarda oldukça yoğun bir ilgi var. Pandeminin getirdiği hareketsizlik nedeniyle herkeste ciddi ağrı problemleri var. Dizde, belde, boyunda ağrı şikayetleri ciddi oranda artış gösterdi. Birçok taramada skolyoz keşfettik. Erken teşhis çok önemli. 18 yaş sonrası bazen zor olabiliyor.”
