Son yıllarda güneşin zararlı etkilerinin artması ile birlikte cilde verdiği zarar da uzmanlar tarafından kanıtlanmış oldu. Güneşin D vitaminin en büyük kaynağı olduğunu ve kanserle savaşta hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu faydanın çok uzun süre güneşte kalınarak zarara dönüşebileceğinin de altını çiziyor. Özellikle sürekli ve uzun saatler güneşin altında çalışmak zorunda olanları ise cilt kanserinin yanında bir de dudak kanseri tehlikesi bekliyor.
Estenil Sağlık ve Güzellik Hizmetlerinden Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilhan Atsü, ”Bilinçlendirme kampanyaları da etkili oluyor ve insanlar artık bu konuya daha bilinçli yaklaşıyor. Saat 11.00 - 16.00 arası güneşe çıkılmamasını öneriyoruz. Bu saatler dışındaki zamanda da güneşe çıkmadan yarım saat önce mutlaka uygun koruyucu kullanılması gerektiğini belirtiyoruz. Fakat güneşten mümkün olduğu kadar fazla faydalanayım ve daha iyi bronzlaşayım diyenler de çoğunlukta maalesef. Bunu yıllar boyu uzun süreler korunmasız güneşin altında kalma takip ederse, deri kanseri riskini arttırabilir” dedi.
DUDAK KANSERİ TEHLİKESİ DE OLABİLİR
Belli kurallara mutlaka uymak gerektiğini altını çizen Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilhan Atsü, ”Özellikle beyaz tenli kişiler sahil tatilinde bir anda değil alıştıra alıştıra güneşe çıkmalılar. Özellikle omuz, burun sırtı, kulak kepçesi ve alt dudak güneşten en çok etkilenen bölgeler. Dolayısıyla bu bölgelere güneş koruyucu uygulamak gerekir. Tabii bu uygulamayı buğday tenliler ve esmerlerin de mutlaka yapması gerekir. Ayrıca çocukluğundan itibaren yoğun güneş ikliminde yaşayan ve güneşe korunmasız, sürekli maruz kalan kişiler ile güneşin altında uzun süre çalışanların da mutlaka dudak için de koruyucu kullanmaları gerekir. Bu tarz kişilerde yüz bölgesinde en sık gelişen kanser türü olan alt dudak kanseri (yassı hücreli karnisom kanseri) görülür. Bundan dolayı dudak koruyucuların da ihmal edilmemesi gerekir. Güneş koruyucuların da mutlaka dermatolog tarafından önerilmesi ve güneşe karşı kimyasal, mineral (fiziksel - organik) ve immünolojik filtreler içermesi gerekir. Güneş ışığının ( Ultraviyole - UV ) hem A hem de B dalga boyuna yönelik filtreleri bir arada içeriyor olmasına dikkat edilmelidir” şeklinde bilgi verdi.
DERİYİ KORUMAK İÇİN TAVSİYE ETTİĞİMİZ ALTERNATİF YÖNTEMLER DE VAR
Cildi 4 mevsim korumak için çeşitli önlemler almak gerektiğini vurgulayan Dr. Nilhan Atsü, ”PRP ve Mezolifting dediğimiz vitamin enjeksiyonlarını önemle öneriyoruz. İlkbahar ve sonbahar ayları bunlar için çok uygun mevsimler. Yazın güneşin zararlı etkilerine ve özellikle kırışıklara karşı korunmak için öneriyoruz. Tatil dönüşü ise sonbahar mevsiminde, tahrip olmuş ve lekelenmiş ciltler için ise kürler halinde Kimyasal pealingleri öneriyoruz. Ayrıca bol su tüketimi ile narenciye, havuç, kayısı gibi turuncu gıdaların tüketimi güneşin zararlı etkilerini azaltır. Ayrıca ağızdan antioksidan vitaminler olanlar A,C,E vitaminleri doğal kaynaklardan ya da takviye olarak alınabilir” dedi.