9285,26%2,81
34,49% 0,10
36,41% 0,19
2956,69% 0,74
4955,48% 0,56
SAĞLIK - 14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Uluslararası Diyabet Federasyonu, 2016 yılı için Dünya Diyabet Günü temasını "Gözler Diyabetin Üzerinde" olarak belirledi. İnsülin salınımı veya insülin etkisinin yetersizliği sonucu kan şekerinin artmasıyla kendini gösteren metabolik bir hastalık olan diyabet; gözün özellikle retina veya ağ tabakasındaki kılcal damarları etkileyerek çalışmasını bozar ve görme kayıplarına yol açar. Gözün sinir tabakasında meydana gelen bu tip hasara diyabetik retinopati denildiğini söyleyen Liv Hospital Ankara Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Muhammed Gorgani ?En iyi tedavi mümkün olduğu sürece retinopati gelişimini önlemektir. Kan şekeri sürekli kontrol altında tutulursa uzun süreli görme kaybı riski önemli ölçüde azaltılmış olur? diyor.
Diyabetik retinopati nedir?
İki tip diyabetik retinopati vardır. Proliferatif olmayan ve proliferatif retinopati. Bu hastalıklarda proliferatif olmayan tip retinopatinin erken bir dönemini gösterir ve başlangıç retinopati olarak da bilinir. Bu evrede gözün sinir tabakasındaki küçük kan damarlarından kan veya sıvı sızıntısı meydana gelir. Sızan sıvı sinir tabakasının şişmesine ve eksuda ismi verilen depozitlerin oluşmasına yol açar. Pek çok şeker hastasında genellikle görmeyi etkilemeyen hafif başlangıç diyabetik retinopati bulunur. Görme azalması genellikle makula ödemine bağlıdır. Makula ödemi, keskin görme bölgesi olup sarı leke diye bilinen ve sinir tabakasının merkezinde bulunan makula isimli küçük bölgenin şişmesi veya kalınlaşmasıdır. Şişme ise sinir tabakasının kan damarlarının sızıntı yapması sonucu oluşur. Bu durum şeker hastalarındaki görme kaybının en sık sebebidir. Makula normal çalışmasını sürdürecek ölçüde kanla beslenemediği için görme bulanıklaşır. Göz sinir tabakası üzerinde yeni damarlar oluşmaya başladığından proliferatif diyabetik retinopati adını alır. Proliferatif diyabetik retinopatinin ana sebebi çok sayıda retina kan damarlarının tıkanması ve retinanın yeterince beslenememesidir. Bu duruma retina yeni damar oluşumu ve bunlar aracılığı ile beslenmesini sürdürmek şeklinde cevap verir. Fakat bu yeni anormal damarlar da normal kan akımını sağlayamaz. Bazen bunlarda sızıntı ve kanama olur ve bunlara skar dokusu eşlik eder. Böylece retinada kırışıklıklar meydana gelir.
Diyabet varsa yılda en az kez göz muayenesi yapılmalı
Göz içindeki değişiklikleri tespit etmenin en güzel yolu iyi bir göz muayenesinden geçmektir. Göz doktorunuz siz görme problemlerinin farkına varmadan ciddi bir retinopatiyi tespit edip tedavi edebilir. Göz doktoru damlalarla göz bebeğinizi büyütüp gerekli aletlerle gözünüzün içini değerlendirir. Retinopati tespit ederse tedaviye gerek olup olmadığını değerlendirmek için florescin anjiyografi (FFA) denilen özel bir ilaçlı film çektirebilir. Yüksek kan basıncı ve böbreklerle ilgili sorun varsa bunların da tedavisi gerekir. Ayrıca diyabet hastalarının en az yılda iki defa gözleri genişletilerek muayenelerini yaptırmaları gerekmektedir.