9367,77%3,72
34,58% 0,33
36,23% 0,01
2987,83% 0,88
4956,37% 0,00
14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde Türk Böbrek Vakfı diyabet hastalığı ile kronik böbrek hastalığı arasındaki önemli bağlantıya dikkat çekti. Diyaliz tedavisi gören hastaların yaklaşık yüzde 30’unda son dönem kronik böbrek yetmezliğinin asıl sebebi diyabet hastalığı. Diyabete bağlı olarak böbrekte gelişen hasara “diyabetik nefropati” adı veriliyor.
Kan şekeri düzeyini dengede tutacak şekilde sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmek, düzenli doktor kontrolü, günlük yaşama hareket katmak gibi herkesin bireysel olarak kolaylıkla alabileceği önlemler gerek diyabetin, gerekse diyabetten kaynaklanan böbrek yetmezliğinin toplumda görülme sıklığını azaltabiliyor.
Diyabetin böbrek dokusunda hasara yol açıp açmadığını öğrenmek için yılda en az bir defa yaptırılacak “mikroalbüminüri” testi ile böbreklerdeki protein kaçağı takip edilebiliyor ve gereken önlemler alınabiliyor. Özellikle Tip II diyabet hastalarında sık görülen yüksek tansiyon da, böbrekler için asla göz ardı edilemeyecek bir diğer risk faktörü olarak Bermuda Şeytan Üçgeni’nin bir diğer köşesini oluşturuyor.
Bugün dünyada yaklaşık 285 milyon kişinin diyabet hastası olduğu biliniyor. Bu sayının 2030 yılında 450 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de ki durum ise nüfusun yaklaşık yüzde 14’ünün diyabet hastası olduğu yönünde.
Türk Böbrek Vakfı, günlük toplam tuz tüketiminin 6 gram, bir diğer ifadeyle bir çay kaşığı kadar tuzla sınırlandırılmasını, günlük şeker tüketiminin ise yaklaşık 13 küp şekere denk gelecek şekilde 50 gramı aşmamasını bildiriyor. Bu önlemlerin yanı sıra; yılda en az bir defa bu hastalıklar açısından uzman hekim kontrolünden geçilmesinin önemini vurguluyor.