SARUHANLI - Tütün üreticilerinin yaşadığı sorunlara dikkat çeken CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu Türkiye'de tütün üretiminin TEKEL’ in özelleştirilmesi sonrası kan kaybettiğini söyledi.
Saruhanlı Dilek kasabasında dikim yapan tütün üreticilerini CHP ilçe Başkanı Hasan Levent ile birlikte ziyaret eden Bakırlıoğlu çiftçilerin yaşadıkları sorunları dinledi.
TEKEL’in özelleştirmesinden en büyük zararı önemli bir tütün üretim merkezi olan Manisalı çiftçilerin gördüğünü belirten CHP’li Bakırlıoğlu yaptığı basın açıklamasında
Tütün üretimi hem çiftçi sayısı hem ekim alan hem de üretim düşmektedir.
2003 yılında 324 bin olan üretici sayısı bugün 47 bine düşmüştür. Benzer düşüş üretimde de var. 2003 yılında 150 bin ton olan üretim bugün 85 bin tona gerilemiştir.
Tütün halen en önemli ihraç kalemlerinden birisi, fakat son yıllarda ithalat ihracatı geçmiş durumda. Kaliteli Türk tütünü ihraç edilerek sigara üretimi ithal tütünle yapılmaktadır.
Geçmişte net ihracatçı olan ülkemiz şuan net ithalatçı durumunda.
2006 yılında 497 milyon dolar ihracata karşılık 253 milyon dolar ithalat yapılmış.
2020 yılında ise 279 milyon dolar ihracata karşı 563 milyon dolarlık ithalat yapılmış.
2003 yılında ülkemizde satılan sigaradaki yerli tütün oranı %43 iken 2020 yılında bu oran %11 e kadar düştü.
2020 yılında bu oran artması için yasal düzenleme yapıldı ve sigaradaki yerli tütün oranının kademeli olarak % 30’a çıkarılmasına karar verildi. 2022 yılı için hedef %17
En önemli sorunlardan birisi sözleşmeli tarımdaki tütün üretim sözleşmeleri
Türkiye’de tütün üretimi sözleşmeli üretim modeli ile gerçekleştirilmektedir.
Yaprak tütün firmaları ile üreticiler arasında düzenlenen “Tütün Alım-Satım Sözleşmesi”nin özel şartlar ve fiyatların hazırlanmasında firmalar söz sahibi olurken, tütün üreticileri bu sözleşmelerin önemli bir kısmına müdahil olamamakta verilen fiyatı ve miktarı kabullenmek zorunda kalmaktadırlar.
Tütün üretim sözleşmeleri nisan ayı sonuna kadar yapılmak zorunda
Tütün ekimi yapan çiftçiler hepsi sözleşme imzalamışlar fakat ellerinde bir tane sözleşme örneği yok. İşin daha vahimi bu sözleşmelerde fiyat yazmıyor. Yani bu sözleşmeye göre üretim yapan çiftçi tütünü kaç liradan satacak belli değil.
Üç nüsha düzenlenmesi gereken sözleşmenin bir nüshası yönetmeliğe göre üreticide kalması lazım.
Bir nüsha ise Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Tütün Mamulleri Daire Başkanlığına verilmesi gerekli ancak bakanlıkta bile hala tek bir sözleşme teslim edilmemiş.
Üretici sözleşmeye imza atmış, avans almış, senet imzalamış ancak elinde sözleşme yok. Tütün fiyatının ne kadar olacağını bilmiyor. Hepsinden önemlisi yarın bir anlaşmazlık halinde mahkemeye sunacakları ellerinde bir tane belge yok.
Geçen sene fark ödemesi ile birlikte 35 TL olan tütünün bu sene ne kadar olacağı belli değil.
Manisa’da önemli bir tütün üretim merkezi olan Kırkağaç’ta Ziraat Odasının yaptığı maliyet analizine göre çıkan maliyet 60 lira
Gübrenin %350
İşçiliğin %100
Zirai ilacın ortalama %200
Mazotun %250 arttığı bir ülkede bu maliyet normal görünüyor.
Ancak tütün şirketlerinin 50-55 lira arasında fiyat belirleyeceği üretici arasında konuşulmakta. Bu durumda üretici zarar eder.
Zarar eden çiftçi seneye tütün ekmeyecek.
Geçen yıl bir kilo tütün parasıyla 5 litre mazot alırken eğer fiyatlar 50 – 55 lira civarında kalırsa ancak 2,5 litre mazot alabilecek.
Tarlalar hazırlandı, fideler dikilmeye başlandı fakat henüz fiyatı bilmiyorlar. Maliyetlerin yüksekliğinden zor günler geçiren tütün üreticileri bu yıl 75-80 lira fiyat bekliyorlar.
Tarım sektörünün en önemli sorunu üretim planının olmaması. Bu ülkede ne kadar tütün üretilmesi gerekiyor, fiyat dengesi nasıl olacak belli değil. Firmalar sözleşme imzalayacak çiftçi bulmakta zorlandıklarında avansları artırmakta, talep fazla ise fiyatları düşürmektedirler. Yani piyasa tamamen firmaların çıkarlarına göre oluşmaktadır. Çiftçiler özellikle sözleşmeli tarım yapan tütün üreticileri uluslar arası tütün firmalarının insafına terk edilmiş.
Zaten genç nesil tütün tarımının zorluğu ve gelirinin azlığı nedeniyle tütüncülükten uzaklaşmış, kalan yaşlı çiftçi de tütünden uzaklaşırsa tekrar tütüne dönmeleri mümkün görünmüyor. Böyle giderse seneye tütün üretecek çiftçi bulamayacağız.
Manisalı tütün üreticileri devletin kendilerine sahip çıkmalarını istiyorlar. Sözleşmeli tarım çiftçinin aleyhine bir sisteme dönmüş. İlk yapılması gereken sözleşmelerin ziraat odalarının ve tütün kooperatiflerinin şahitliğinde imzalanmasıdır ifadelerine yer verdi.