Dilan Polat'ın tahliye talebi mahkeme tarafından reddedildi
Geçtiğimiz sene kasım ayında kara para aklama ve vergi kaçırma suçlamalarıyla tutuklanan Dilan Polat'ın tahliye talebi mahkeme tarafından reddedildi.
Kara para aklama suçlamasıyla tutuklanan sosyal medya fenomeni Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı davayla ilgili 908 sayfalık Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporu düzenlenmişti. Tahliye olması beklenen Dilan Polat hakkında karar çıktı.
Raporda, Dilan Polat'ın ticari ve finansal işlemlerde karar yetkisinin olmadığı, karar vericilerinin Engin ve Sezgin Polat olduğu kaydedildi. Engin Polat'ın hesabına ise 2020-2023 yılları arasında 71 milyon 904 bin lira giriş, 144 milyon 208 bin lira ise para çıkışı olduğu, bu yıllar arasında 3 araç ile 6 gayrimenkul aldığına dikkati çekilen raporda, yasa dışı bahse ilişkin bir tespitin bulunmadığı ifade edildi. MASAK raporundan 5 tutuklu sanığın 4'ünün tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi. Dilan Polat için bugün yapılan değerlendirmede karar çıktı. Mahkeme, Dilan Polat'ın tahliyesi için yapılan talebi reddetti.
Aile şirketlerinin genel ticari kapasiteleri dikkate alındığında mal varlığı konusunda gerçekleşen işlemlerin elde edilen gelirlerle orantılı olduğu bilgisi verildi. Engin Polat'ın yasal defterin yanı sıra vergi matrahını azaltıcı şekilde kayıtlarının diğer kayıt ortamlarında kaydetmesiyle hesap dönemlerinde kaçakçılık (çift defter tutma) suçunu işlediği belirtilen raporda, yasa dışı bahis ve kara para aklamaya ilişkin bir tespit bulunmadığı da vurgulandı.
İddianamede ise soruşturmaya konu şahıs ve şirketlerin hesaplarına yasa dışı yoldan devşirilen paranın açık ve kolayca tespit edilebilir şekilde gönderilmesini beklemenin doğru bir yaklaşım olmayacağının altını çizen savcının şu değerlendirmeleri yer aldı: "Soruşturma konusu şahıs ve şirketlerin profesyonel bir taktik ve organizasyonla nihai amaçlarını perdelemek için güzellik ve kozmetik sektöründe faaliyet gösteren onlarca şirketi kurup hatta hatırı sayılır rakamlara ulaşan gerçek ticari faaliyetlerde de bulunup, bu faaliyetler sırasında şirketler arasında paraların gezdirilmesi sırasında gerek sahte faturalardan gerekse nakit para çekimi ve yatırımı şeklindeki eylemlerden istifade ederek gerçek ticari faaliyetlerden elde edilen paralarla yasa dışı yoldan akan paraların adeta harmanlanması suretiyle kontrolü imkansız hale getirmeye çalıştıkları değerlendirilmektedir. Nitekim bir kısım yüksek tutarlı paranın da gerçek durumun ortaya çıkmaması amacıyla kripto cüzdanlar eliyle muhafaza edilip ilgilisine aktarıldığı yahut uhdede tutulup ihtiyaç halinde lüks yaşam içerisinde kullanıldığı, bu suretle aklama sürecinin işletildiği kanaatine ulaşılmıştır."
İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım 2023 ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı. Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.
Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.
Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti. Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmış, hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti. Sulh Ceza Hakimliği, 14 Haziran'daki aylık tutukluluk incelemesinde, Dilan Polat'ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalpi Nilgün Yılmaz Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Tepe'nin adli kontrol hükümleri uygulanıp, tahliye edilmesine hükmetmiş, diğer 5 şüphelinin tutukluluk halinin devamını kararlaştırmıştı.
Soruşturmanın tamamlanmasıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, yasa dışı yollardan edinilen paraların "soğuk cüzdan yöntemi"yle sisteme sokulmadan transfer edilerek aklamaya tabi tutulduğu aktarılarak, örgütün söz konusu faaliyetler sırasında, kısa sürede ulaştıkları şöhret ve tanınırlık sayesinde bir kısım gerçek ticari faaliyetlerde de bulunduğu, bu sayede aklama suçlarının en belirgin yönü olan takip ve kontrolün zorlaştırılmasını sağlamaya çalıştıkları değerlendirmesi yapılıyor.
Delillerle sabit olan yasa dışı bahisten gelen paranın perdelenmeye çalışıldığı, zenginleşmenin gerçek bir ticaretten kaynaklandığı imajının oluşturulması için birden çok şirketin kurulduğu anlatılan iddianamede, bu şirketlerin faaliyetleri sırasında gerçekte olmayan iş ve işlemlere ilişkin sahte faturaların düzenlenip kullanıldığı ve kanunen tutulması gereken defterler dışında harici gizli kayıtların tutulduğu belirtiliyor. İddianamede, soruşturma kapsamına alınan 31 şirketin ve bu şirketlerin sahip olduğu taşınmaz, araç ve benzeri tüm mal varlığının müsadere edilip mülkiyetin kamuya geçirilmesi de talep ediliyor.
Dilan ve Engin Polat'ın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından toplam 20'şer yıldan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen iddianamede, diğer şüphelilerin de farklı suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları öngörülüyor.
Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, gönderildiği Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesince, yargılamayı yapma konusunda yetkili mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi olduğu belirtilerek iade edilmişti. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının "görevli mahkemenin temel cezaya göre belirlenebilir olduğu, artırım maddesinin mahkemenin görevini belirlemede esas olmadığı" vurgulanarak yapılan itiraz Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti. Mahkeme, davanın ilk duruşmasının 4 Eylül'de yapılmasına karar verdi. Duruşmaların 5 ve 6 Eylül'de de devam etmesi bekleniyor.