Tarih: 19.09.2016 12:03

ÇOCUKLARINIZIN EĞİTİMİNE DOĞRU YERDEN BAŞLAYIN

Facebook Twitter Linked-in

EĞİTİM - Anaokulu 3-6 yaş arası çocukların aile dışındaki ilk sosyal çevresi olan ve oyun gereksinimini en iyi şekilde karşılayan kurumlardır.

Okul öncesinin amacı, belli bir yaştan sonra aile ve çevresinin sunduğu uyarıcıların yeterli gelmemesinden ötürü tatmin edilemeyen merak-öğrenme güdülerini doyururken aynı zamanda çocukların yaşıtları ile sosyalleşmesine fırsat vermektir. Medicana International İstanbul Hastanesi Uzman Psikolog ve Pedagog Reyhan Ateş Yücel anaokulu seçimine ve seçim sırasında hangi kriterlere dikkat etmemiz gerektiği konusunda önemli bilgiler verdi.

Anaokulu seçerken okul öncesi eğitimin öğrenmeye ilgi uyandırması önemlidir. İlgi uyandırmasından kasıt, bilgi aktarımı değil, çocuğun potansiyelinin gelişmesine yardımcı olmasıdır.

Seçimdeki en önemli kriter çocuğun kendini huzurlu ve mutlu hissetmesi olacaktır. Herşeyi ile kusursuz görünen bir okuldan ziyade çocuğunuzun sabahları heyecanla uyanıp severek gittiği, dönüşlerde mutlu ayrıldığı bir yer doğru seçilmiş bir kurumdur.

Seçilen kurumun amacının sadece çocukları barındırmak olmamasına dikkat edilmelidir. Anaokulları çocukların hareket ve oyun ihtiyacını karşılamalı, toplumsal kuralları etkili bir biçimde öğretebilmelidir. Çocuk, yaşıtlarıyla yemek yemeyi, uyumayı sırada beklemeyi ve oynamayı, paylaşmayı, yardımlaşmayı öğrenir.

Ebeveyni çalışan çocuklar 3 yaşından, ebeveyni çalışmaya ara veren ya da çalışmayan çocuklar ise 4 yaşından itibaren okul öncesi eğitime başlayabilirler. Başlangıçta özellikle 3 yaş çocukları için, yaz döneminde haftada bir kaç gün kısa süre ile kuruma alışması sağlanabilir. Küçük yaş çocukları için kademeli geçiş okula alışmada etkili yöntemdir. Yine çocuğun kendini huzurlu ve mutlu hissetmesine bağlı olarak kurumda geçirilen süreler artırılabilir. 3 yaş çocuğu yarım gün gidebilirken 4 yaş çocuğu bu kademeli geçişten sonra rahatlıkla tam zamanlı olarak anaokuluna devam edebilir.

Yaz Okulları ve Spor Çocuklarımız İçin Doğru Tercih

Okulların kapanması ile birlikte çocuklar uzun ve rahat bir tatili hakederler. Tüm yıl birikmiş enerjilerini atmak, arkadaşları ile ilgili planlarını gerçekleştirmek, gezmek, dolaşmak ve serbest zamanlarını en iyi şekilde geçirmek isterler. Planlanmış zaman dilimleri, geniş imkanlar ile daha keyifli bir tatil geçirmek mümkündür. Ancak herkes bu kadar şanslı olmayabilir. Maalesef günümüzde şehirlerde yaşayanların sokakta arkadaşları ile rahatça oynayabilecekleri ortamlar da son derece kısıtlı bir hale gelmiştir. Uzun tatil dönemi amaçsız bir zaman dilimine dönüştüğünde olumsuz ve sıkıcı hissettirebilir. Genelde olumlu yönlendirilememiş çocuklar vakitlerini ya evde Tv karşısında ya da saatlerce bilgisayarda geçirerek boş zamanı doldurmaya çalışırlar. Ancak aslında hem bedensel hem de zihinsel ihtiyaçları giderilmemiş olur.

Ebeveynler de çocuklarının isteklerini yerine getirmeye odaklanırken bir yandan da uzun yaz dönemini daha etkin daha heyecanlı kılmak isterler. Şehir içi ve dışı geziler, deniz tatilleri, müze ziyaretleri vb. alternatifler mutlaka değerlendirilmelidir. Seçeneklerden bir diğeri de yaz okullarıdır.

Yaz Okulları Çocuklarımızın Sosyal Yaşamlarına Katkı Sunar

Yaz okulu seçerken, öncelikle çocukların arkadaşlıklar kurup hoşça vakit geçirmesi, bedensel-zihinsel gelişimine katkı sağlaması ve doğa ile yakın olması göz önüne alınması gereken kriterlerdir. Ders programlarının, çocukları bunaltacak kadar yoğun olmamasına dikkat edilmelidir. Çocuk spor yapmaktan hoşlanıyor ve kendini geliştirmek istiyorsa alanda belirlenmiş bir spor okulu da olumlu bir tercih olacaktır. Özellikle hareketli ve enerjisi yüksek çocuklar için spor okullarından destek almak, hem okul hem de tatil dönemlerinde önerilmektedir. Birçok okulun kendi yaz okulu programı olduğu gibi spor kulüplerinin de açtığı çok donanımlı yaz okulları mevcuttur.

Planlamayı yaparken, eve yakınlık, sürenin uygunluğu ve programın içeriği ile kurumun fiziki şartları da dikkate alınmalıdır. Temiz, hijyenik, doğa ile iç içe kamplar, kurslar, okullar görece daha ilgi çekici olabilir. Eğitmenlerin de geçmişleri mutlaka bilinmelidir. Çocukların sadece vakit geçirilecek bir yerde değil aynı zamanda da kazanımlar elde edebileceği bir ortamda olması önemlidir.

Son olarak seçim ve planlama yapılırken mutlaka çocuğun da karar alma sürecinde etkin olmasına dikkat edilmelidir. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —