MANİSA - CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen, “Marketlerde 1 kg unun fiyatı geçen sene 5 liradan bu sene 15 liraya, 1 litre bitkisel sıvı yağın fiyatı 15 liradan 45 liraya, 1 kilo toz şekerin fiyatı 5 liradan 15 liraya yükseldi. Üç ürüne de gelen zam oranı yüzde 300’ü buldu. Tüketiciye ulaşan nihai ürünün kendisi üç kat zamlanmışsa normal şartlarda o ürünün ana maddesi de aynı oranda fiyatlandırılmaz mı? Sanayicisi, elektrik şirketleri ve nakliyecisi hiç tereddütsüz yaşadıkları maliyet artışlarını ürüne yansıtırken eli kolu bağlı seyreden iktidar, sırf fiyatlar biraz daha düşük görünsün diye anlaşılan yine çiftçinin emeğini gasp edecek. Hasat zamanı taban fiyatlar açıklandığında, iktidarın çiftçinin yanında mı karşısında mı olduğunu anlayacağız.” Dedi.
“Ürün Fiyatları 3 Kat Arttı, Taban Alım Fiyatları Neye Göre Belirlenecek?”
Artan girdi maliyetleri ve devam eden kuraklık nedeniyle 2022 yılında tarımsal üretimde azalış beklendiğini hatırlatan Başevirgen, “2021 yılı itibariyle üreticinin elinden buğdayı bir önceki yıla göre %36,6 zamlı olarak tonu 2.250 liradan, yüzde 40 yağlı ayçiçeğini bir önceki yıla göre %40,25 zamlı olarak tonu 5.400 liradan ve şeker pancarını bir önceki yıla göre %25 zamlı olarak tonu 420 liradan almışlardı. Nispeten düşük olan bu alım fiyatlarına rağmen bahse konu ürünlerin raf fiyatlarındaki artış %300’leri bulmuştu. Durdurulamayan maliyet artışı ve olası rekolte kaybı düşünüldüğünde bu ürünlerin taban alım fiyatlarındaki artışlar 2022 yılı için %100’ün çok üstünde açıklanmak zorundadır. Oluşacak bu fiyatlara üretici enflasyonunun henüz tüketime yansımamış kısmını da eklediğimizde bu ürünlerin 2022 yılı raf fiyatlarında ki artışlar geçen yıla göre misliyle hissedilecektir.” Dedi.
“2022 yılı şeker üretiminde büyük bir kriz yaşanabilir”
Şekere ayrıca değinmek gerektiğini söyleyen Bekir Başevirgen, “Bilindiği gibi ülkemizde şeker pancarı üretiminde kota vardır ve sözleşmeli üretim yapılmaktadır. Üretim izni olan şeker fabrikaları belirlenen şeker üretim kotasına göre şeker pancarı üreticileri ile sözleşme yapmaktadır. 2022-2023 üretim sezonu için belirlenen şeker kotası ise 2 milyon 750 bin tondur. Sahadan gelen bilgilere göre TÜRKŞEKER’e ait 15 adet şeker fabrikasının, almış oldukları şeker üretim kotalarını doldurmaya yakın olduğu ve üretimde sıkıntı yaşamayacağı buna karşın özel şeker fabrikalarının belirlenen kotalarının ancak %60’nı doldurabileceği ifade ediliyor. Ülkemizde şeker üretiminin yaklaşık %65’nin özel fabrikalarca karşılandığı düşünüldüğünde 2022 yılı şeker üretiminde büyük bir kriz yaşanması kaçınılmaz görünüyor. Üreticilerimizin şeker pancarı ekmek istememesinin en büyük nedeni olarak gübre ve sulama maliyetleri gösterilmekte. Tabi 2022 yılı için beklentilerin çok altında açıklanan 1.000 TL/ton alım fiyatı da bu azalışta etkili olmuştur.” Dedi.
“İhracatta ve NBŞ’de Kota Artırımı Yapılabilir”
Ekim alanlarındaki daralma ve rekoltedeki azalma söylenildiği gibi gerçekleşirse daha fazla ihracat ve daha fazla NBŞ tehlikesine dikkat çeken Başevirgen, “Ekim alanlarındaki daralma ve rekoltedeki azalma nedeniyle şeker ithalatının önünü açacakları kesin olmakla birlikte NBŞ’de kota artırımı da yapılacak mı hep beraber göreceğiz. Hali hazırda Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) kotası ülke toplam A kotasının yüzde 2,5'ine karşılık gelen 68 bin 750 ton olarak devam etmekte. Bilindiği üzere, 5 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazetede, “NBŞ için belirlenecek toplam A kotası, ülke toplam A kotasının % 5’ini geçemez. Cumhurbaşkanı, bu oranı % 50’sine kadar artırmaya, % 50’sine kadar eksiltmeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Geçen yıl %2,5 olarak kalmasına karar veren Sayın Cumhurbaşkanı, bu şartlarda yetkisi çerçevesinde bu kotayı %5’e çıkarabilir. ” Dedi.
“NBŞ ile ilgili kaygı verici duyumlar alıyoruz”
Öte yandan sübvanse şeker satışı ve NBŞ kotalarına ilişkin endişe verici duyumlar aldıklarını söyleyen Başevirgen, “Kamu şeker fabrikalarından sübvanse şeker alımı yapan firmaların, bu şekeri beyana aykırı olarak değerlendirdiği yönünde de kaygı verici duyumlar alıyoruz. Konuyla ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanı Sayın Vahit KİRİŞÇİ’ye bir soru önergesi verdik. Soru önergemizde “Ülkemizin 2021 yılı şeker ihtiyacı ne kadar olmuştur ve ihtiyacımızın ne kadarı ürettiğimiz şeker pancarından karşılanmıştır? Ne kadarı ithal edilmiştir? Ne kadar ihracatımız olmuştur? Kamu şeker fabrikalarından en fazla sübvanse şeker alımı yapan ilk on kurum, kuruluş ve firmalar hangileridir? İndirimli şekeri nasıl kullanmaktadırlar? Bununla ilgili izleme ve takip sistemi var mıdır? İlgili firmaların şeker ve NBŞ sarfiyatları nasıl takip edilmektedir? Bu firmalarca tüketilemeyen şeker miktarları ile ilgili hangi işlemler yapılmaktadır? Ülkemizin 2022 yılı tahmini şeker ihtiyacı ne kadar olacaktır? İhtiyacımız olan şeker miktarının nasıl ve nereden karşılanacağına yönelik planlarımız nelerdir?” sorularına cevap bekliyoruz. Umarım verecekleri yanıtlar kaygılarımızı giderici yönde olur. Vatandaşlarımızın aldatılması ve sağlığıyla oynanması söz konusu ise bu kişi ve kurumlar hakkında gerekli hukuki ve idari mücadeleyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. ” Dedi.