SARUHANLI - Akhisar ve Saruhanlı’da domates üreticilerini dinleyen CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, sözleşmeli tarım adı altında dönen dolapları tek tek anlattı. Çitfçilerin emeklerinin nasıl “çalındığını” ortaya koydu.
Türkiye’de çiftçi hiçbir zaman emeğinin karşılığını alamıyor. Devlet kontrol görevini yerine getirmediği için şirketlerin insafına bırakılan çitfçi ya ürününü düşük fiyattan satmak ya da tarlada bırakmak zorunda kalıyor.
Bunun son örneğini domates üreticileri yaşadı. Aynı gün, aynı tarladan toplanarak kamyonlara yüklenen domatese “fire var” denilerek her kamyon için farklı ve düşük fiyat veriliyor. Bu yöntemle 50 kuruş olan sözleşme fiyatı 30 kuruşa kadar indiriliyor. Sonuç olarak çiftçi zarar ediyor.
Domates hasadının yapıldığı Akhisar ilçesi Akselendi kasabası ve Saruhanlı ilçesi Develi köyünde üreticilerle bir araya gelen Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu’na, Saruhanlı Belediye Başkanı Zeki Bilgin, CHP Akhisar İlçe Başkanı Umut Çavuş ve Saruhanlı CHP ilçe Başkanı Hasan Levent eşlik etti.
Bölgenin salçalık domates üretimi açısından önemli olduğuna işaret eden CHP’nin çiftçi Milletvekili Bakırlıoğlu, Türkiye’de yaklaşık 500 bin dekar alanda domates tarımı yapıldığını anımsattı.
CHP Milletvekili Bakırlıoğlu yaptığı açıklamada; Bu yıl domates tarlalarındaki bakteriyel hastalıktan dolayı rekoltenin düşük oldu. Normalde dekar başına 10-15 ton arası ürün hasat eden çiftçi, hastalıktan dolayı 6-8 ton ürün hasat edebiliyor. Sözleşmeli tarım yapan çiftçiler 50 kuruştan, sözleşme yapmayanlar ise 38 kuruştan domatesini satmak zorunda kalıyor.
Manisa’da sebze ve meyve üretiminde genellikle sözleşmeli tarım uygulaması yapılıyor, burada üretilen domateslerin İzmir, Bursa’daki salça fabrikalarına gönderilerek işleniyor.
Fakat salça fabrikaları bu dönemde “nazlanarak” ürün alıyorlar. Fabrikaya gelen domateslerde fire yüksek gösterilerek veya günlük alımlar kısılarak sözleşme yapılan çiftçinin ürününün fiyatı düşürülüyor. Fire bahanesiyle fiyatı 30 kuruşa kadar indiriyorlar dedi.
Domatesin dekar başına üretim maliyetinin 3 bin 500 – 4 bin lira, dekar başına ürün miktarı ortalamasının da 7 ton civarında olduğuna dikkat çeken Bakırlıoğlu, İlaç, gübre, mazot, tarla kirası, işçilik bedeli ve hepsinden önemlisi verilen emek karşılığında hasat edilen ürün bedeli maalesef maliyeti karşılamıdığını, tarım sektöründe ürün az olunca fiyatların yükselmesi gerekirken, domateste fiyatları sürekli düşmesinin büyük sorun yarattığını belirtti.
Fire Oyunu Nasıl İşliyor?
Bakırlıoğlu, “çiftçinin emeğinin fire ile çalındığına” dikkat çekerek, yaşananları şöyle özetledi:
“Bugünlerde en çok şikayet konusu olan firelerdir. Aynı gün aynı tarladan ve aynı şekilde toplanan domatesler kamyonlarla fabrikalara gönderilmektedir. Fabrikalar iki, üç gün sonra çiftçiye gönderdikleri haberde bir kamyonda yüzde 6, diğerinde yüzde 15, bir diğerinde yüzde 23 fire var diyerek hesabı bunun üzerinden yapmaktadır.
Hasat döneminde fabrikalar sözleşme şartlarını hiçe sayarak firelerle ya da başka gerekçelerle fiyatları sözleşme bedelinin altına düşürmektedir.
Domatesinin tarlada kalmasından korkan çiftçi ise hakkını arayacak durumda değildir. Ayrıca, fire sonuçlarını aynı gün bildirmedikleri için itiraz hakkı da ortadan kalkmış olmaktadır.
Fabrikalar bu yöntemle 50 kuruş sözleşme fiyatını, 30 kuruşa kadar düşürmektedir. Bu durum çiftçinin zarar etmesi demektir.”
Üretici İflasla Karşı Karşıya
İşletmelerin kâr hırsı yüzünden çiftçilerin büyük zarar ettiğini ve Manisa genelinde yüzlerce domates üreticisinin iflasla karşı karşıya kaldığını dile getiren Bakırlıoğlu, bu yüzden geçmiş yıllarda çok canlar yanmıştır. Bu yıl zarar eden çiftçi gelecek yıl domates ekmeyecektir. Domates ekecek çiftçi bulamayacak olan salça fabrikaları bu sefer kapı kapı dolaşıp sözleşmeli tarımla üretim yaptırmaya çalışacaklardır.
Devletin kontrol ve koordine eden olarak hem çiftçinin hem de sanayicinin, tüketicinin hakkını koruyacak bir sistem kurması gerekmektedir.
“Bugün biz ne yapıyoruz ?
Halkın dağ gibi biriken sorunlarına çözüm bulmamız gereken bugünlerde, yapay gündemlerle zaman geçiriyoruz.
Ayasofya’dan yeni parti kurulacak mı tartışmalarına kadar gündemi meşgul eden kısır tartışmaların domates üreticisine hiçbir yararı yok.
Çiftçinin, üreticinin, işçinin, işsizin, esnafın, sanayicinin sorunlarına çözüm bulmak için el birliği ile mücadele etmeliyiz” diye konuştu.