İşte Kemal Kılıçdaroğlu´nun konuşmasından satır başları...
Öyle bir noktaya geldik ki Anayasa Mahkemesi´nin kararını tanınmıyor. Bu bir ilktir. Çünkü o mahkemeler nasıl karar verileceğine yönelik iradeyi saraydan aldılar. Şahin Alpay ve Mehmet Altan´ın kararları ne olacak bekliyoruz. Resmi Gazete´de yayımlandı. Bir gerekçekleri de oydu, resmi Gazete´de yayınlanmadı dediler.
Dün OHAL 3 ay süre daha uzatıldı. FETÖ ile hala mücadele edemediyseniz sizin hükümetiniz tartışılır. Paralel yürüyorlardı. ´Ne istediniz de vermedik?´ diyorlardı. Kim iktidara karşıysa üniversitedeyse atın, gazetedeyse atın ya da yazdırmayın, televizyonlar aynı şekilde. Biz açık çağrımızı yine yapalım; Getirin OHAL´i kaldırın. FETÖ ile mücadele için kanun mu gerekiyor gelin birlikte çalışalım. OHAL´e devam Türkiye açısından ciddi maliyetler doğuruyor.
Neden 21. yüzyılın Türkiye´sinde bir insan Meclis önünde kendini yakar, İzmir´de soyunur ´Ben açım, aç diye´ bağırır. Ben konuştuğumda, yakma olayını haber yapamayan televizyon ve gazeteler ben konuştuktan sonra haber yapmaya başladılar ama beni eleştirerek. Birisi kendisini işsizlik nedeniyle yakıyorsa bu dünyanın her tarafında haberdir.
Sesi çıkan, sorunları dile getiren sadece biziz. Devletin hedefe koyduğu parti de biziz. CHP konuşmasın. Biz dillendirirken bir siyasal parti ayrımı yapmıyoruz. Yeri geliyor işçinin, işverenin, esnafın, çiftçinin, fındık üreticisinin, çay üreticisinin sesi oluyoruz. Siyasal iktidar buna tahammül edemiyor. Son 15-20 gündür bütün baskılarla üzerimize geliyorlar. Sen ister radyonla, ister televizyonunla, ister gazetenle, ister ordunla gal milim geri adım atmayacağız.
Kendi içimizde büyük tartışmalar varmış gibi bizi bir alana hapsetmek istiyorlar. Biz bir kitle partisiyiz. Siyasal iktidarı eleştirmekten korkanların, sadece siyaset yapmak alanı CHP´yi eleştirmektir. Siyaset yapma alanları budur. Korktukları içindir ki, siyaseten nefes aldıkları alan CHP´yi eleştirmektir. Elbette ki eleştirmeli gazeteci ama insaf ölçülerini aşarsa, haksızlık olursa kimse kusura bakmasın orada ´dur´ deriz. Yeri gelirse, herkesi tahtaya koyarız, herkesle hesaplaşırız.
Türkiye´nin başına bütün bu olayları açan da bu hükümettir. Afrin´le ilgili konuşuyorlar. Afrin El Bab gibi değildir. El Bab´da uluslararası uzlaşma vardı.