ÇANAKKALE RUHU
Şanlı tarihimizdeki kahramanlık destanlarından biri de Çanakkale Zaferidir.
Bu zaferin, tarihimizde ayrı bir yeri ve önemi vardır.
Çanakkale Zaferi, milletimizin kaderinin çizildiği bir dönüm noktasıdır. Bir toprağın yeniden vatan yapılışının, bir vatan için can vermenin ne demek olduğunu gösteren en güzel bir örnektir.
Çanakkale, vatanı, bayrağı, milleti, dini ve devleti için canını Allah yolunda feda eden, böylece Allah rızasına eren şehitlerin destanıdır.
İmanın küfre galebe çalışının, manevi kuvvetin maddi unsurlara galibiyetinin en son ve canlı örneği olan Çanakkale, bir muharebe, bir destan, bir tarihtir ama, bütün bunlardan önce bir irade ve bir inançtır.
Çanakkale Zaferi; 1914 Kasım ayında başlayan ve 18 Mart 1915’e kadar bir yıldan daha fazla devam eden bir mücadeledir. Ortak amaçları Müslüman milletimizi yok etmek olan ordularla yapılan Çanakkale savaşı, bir iman-küfür mücadelesidir.
İman, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duyguları, zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı koymada en önemli faktörler olmuştur.
Bugün de milletçe, aynı ruh ve inanca, aynı birlik, beraberlik ve dayanışmaya ihtiyacımız vardır.
Çanakkale’de şahlanan ruh, milletimizin mayasını oluşturan ruhtur. Bu ruh, dinin, vatanın, namusun, bayrağın, kısaca bizi biz yapan değerlerin en zor şartlarda bile feda edilemeyeceğini açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Çanakkale’yi hepimiz çok iyi bilmeli ve anlamalıyız. Çanakkale’yi bilmeyenler, ne şanlı tarihimizi ne de İslâm’ın cihad ruhunu iyi anlayabilirler.
Nitekim Hz. Pegamber (sav) “Cennete giren hiçbir kimse yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehid, gördüğü itibar ve ikram sebebiyle tekrar tekrar dünyaya dönmeyi ve defalarca şehid olmayı ister.” buyurmuştur.
İşte bu kutlu zaferin yıl dönümünde Yüce Allah’ın iltifatına mazhar olan aziz şehitlerimize layık olmak üzere çocuklarımıza dinimizin yüce değerlerini ve bu savaşın kazanılmasının ardında yatan manevi ruhu iyi anlatmalıyız.
Böylesi bir mücadele için Yüce Rabbimiz: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar“ buyurmaktadır.
Milletimizin bekâsı, maneviyat ruhuyla yetişmiş nesillere sahip olmakla mümkündür. Bugün bu topraklarda yaşayan dirilerin, Çanakkale’de yatan şehitlere çok şey borçlu olduğunu unutmamak gerekir.
Doğusuyla batısıyla vatanın dört bucağından Çanakkale’ye gelip, bu vatanın bağrında sıradağlar gibi duran tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Mekânları cennet eylesin…