KARADUT’UN İLGİNÇ HİKAYESİ
BÜYÜKBELEN – Saruhanlı’ya bağlı Büyükbelen Beldesindeki bin 100 rakımlı Çal dağının zirvesinde bulunan Turpbaş yaylasında yetişen asırlık karadut ağaçlarının gövdesi ve dallarındaki ilginç şekiller görenlerin ilgisini çekiyor.
Büyükbelen Beldesinde ikamet eden ve çocukluğundan beri her yıl yaz mevsimini yaylada geçiren Osman Erselvi (62) Kardelen muhabirine yaptığı açıklamada, sayıları yirmiyi bulan ağaçların görünümüyle insanları büyülediğini kaydetti.
Karadut ağaçlarının gövdesi ve dallarındaki eğriliğe ilişkin dilden dile anlatılan bir hikaye olduğunu belirten Erselvi bu konuda büyüklerinden öğrendiği karadut’un hikayesini şöyle anlattı;
“Anneannemden edindiğim bilgiye göre, Osmanlı İmparatorluğu döneminde deve kervanlarıyla İzmir’in Tire ilçesinden Balıkesir ve Bursa’ya kuru dut taşınıyormuş. Turpbaş yaylası da kervanların geçiş güzergahı üzerinde bulunuyormuş. Deve kervanlarından biri kış mevsiminde burada konaklarken çok şiddetli kar yağışı başlamış.
İşte o zaman develer ve başındaki insanlar, yola devam edemeyip burada soğuktan donarak ölmüş. Devlerin sırtında yüklü dutların toprağa düşmesi sonucu bu ağaçlar büyümüş. Buradaki ağaçların çok ilginç bir görüntüsü var. Ağaçların yerde yatışı tıpkı bir deve yatışını andırıyor. Bunu Allah’ın bir takdiri olarak kabul ediyoruz. Bu bölgede herkes bunu böyle bilir. Bölgede birçok ağaç var. Ancak hiçbir böyle eğri değil. Sadece bu dut ağaçlarında eğrilik var.”
Bu ağaçların farklı bir özelliklerinin daha bulunduğunu belirten Erselvi, ağaçların başka bir yerde büyümediğini ifade ederek, “Buradan bir ağacı kökleseniz de aşılasanız da bu dut başka hiçbir yerde yetişmiyor. Zamanında birçok kez deneyenler oldu. Ancak ağaç tutmadı, kurudu gitti” dedi.
- Bölge Turizme Açılacak -
Büyükbelen Belediye Başkanı Mehmet Keyik ise dut ağaçlarının bulunduğu Çal dağının Gediz havzasının en yüksek dağlarından biri olduğunu, bölgeyi turizme açmak için çalışmaları yürüttüklerini söyledi.
Karadut ağaçlarının tarihi bir geçmişe sahip olduğunu, bu bakımdan ağaçların etrafını geçen yıl tel örgü ile çevirerek koruma altına aldıklarını ifade eden Keyik, şöyle dedi;
“Bölgedeki keçi sürülerinin tel örgüyü aşarak ağaçlara zarar verdiğini tespit ettik. Biz de ağaçların etrafına duvar örmeye karar verdik. Duvarı ördükten sonra biraz ötedeki kaynak suyunu da buraya taşıyıp bu bölgeyi piknik ve kamp yeri olarak düzenleyeceğiz. Ağaçlarla ilgili anlatılan hikayeyi bizlerde duyduk. Tarihimize sahip çıkmaya, ağaçları koruyup kollamaya için çalışıyoruz.”
Muammer Kökcüoğlu