?YÜZDE 72 BOŞANDIĞI İÇİN PİŞMAN DEĞİL?
Ulusoy, ankette boşandıkları için pişman olup olmadıkları sorusuna verilen cevaplarda pişman olmayanların oranı yüzde 72 gibi yüksek bir rakam çıktı. Yüzde 8,2´sinin ise kısmen pişman olduğu sonuçlara göre yüzde 19,8´i pişman olduğunu söyledi.

?BOŞANMA NEDENLERİ OLARAK İLK SIRADA KISKANÇLIK VAR?
Boşanma nedenleri arasında ilk üç sırayı açıklayan Ulusoy, kıskançlık-şüphe, sorumlulukların yerine getirilmemesi ve şiddet (fiziksel hareket ve ağılama) olarak görülmesinin sosyolojik bir yara olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Boşanma nedenlerinde ilk sırayı alan kıskançlık yüzde 74, ev ve çocuklar ile ilgili sorumlulukların yerine getirilmemesi yüzde 69 ve şiddet fiziksel-hakaret-aşağılama gibi durumlar yüzde 64 ile ilk 3 sırayı alıyor. Aldatma yüzde 48, maddi sıkıntılar-yeterli gelirin olmaması- harcamalar yüzde 46, ailelerin evliliğe karışması yüzde 36, sosyal hayata karışılma görüşülen kişilere karışma gibi yüzde 21, iş yerindeki sorunların eve taşınması yüzde 18, kötü alışkanlık kumar-alkol-sigara yüzde 6, dini görüş-mezhep farkı yüzde 4,5, giyim tarzı yüzde 4 ile diğer etkenler olarak ortaya çıkıyor.
310 kişiyle yapılan ankette boşananların büyük bir bölümünün yeni bir evlilik gerçekleştirdiğini ortaya koydu. Vatandaşların yüzde 84´ü yeni bir evlilik gerçekleştirirken yüzde 16´sı yeni bir evlilik gerçekleştirmedi.

?BOŞANDIKTAN SONRA EVLENENLER YİNE MUTLU DEĞİL?
Boşandıktan sonra yeniden evlilik yapanların önemli bir bölümünün yeni evliliğinde de mutlu olmadığını ortaya çıkaran anket çalışmasında, ?Yeni evliliğinizde mutlu musunuz?? sorusu sorulduğunda katılımcıların yüzde 24´ü mutlu olmadığını, yüzde 23´ünün kısmen mutlu olduğu sonucuna varıldı. Mutlu olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 53.

?YENİ EVLİLİKTE İSTENİLEN MUTLULUK BULUNAMIYOR?
Daha önce ayrılan kişilerin önemli bir bölümünün yeni evliliğinde de istediği mutluluğu bulamadığını ortaya çıkaran ankette, ayrılan çiftlerin önemli bir bölümü boşandıktan sonra çocuklarıyla yeterince ilgilenemediklerini belirtti. Ankete katılanların yüzde 24´ü ´hayır yeterince vakit ayıramıyorum´, yüzde 18´i ´kısmen vakit ayırabiliyorum´ derken, yüzde 58´i ´vakit ayırabiliyorum´ dedi.

?BOŞANAN AİLELERİN ÇOCUKLARI PSİKOLOJİK DESTEK ALMALI?
Ankete göre, boşanmış kişiler, parçalanmış aile çocuklarının psikolojik destek alması gerektiğine inanıyor. Boşanmış kişilerin yüzde 78,7´si parçalanmış ailelerin çocuklarının psikolojik destek almasının faydalı olacağına inanırken, ayrılanların büyük bir bölümü boşandıkları eşleri ile yeterli düzeyde iletişim kurmaya çalışmadıklarını belirtti. Ayrılan çiftlerin yüzde 52´si evlilikleri esnasında eşleri ile yeterli iletişimi kurmaya çalışmadıklarını yüzde 48´i iletişim kurmaya çalıştıklarını ifade etti.

?İYİ BİR EVLİLİK SÜRECİNDE SADAKAT ÖNEMLİ?
Boşanmış kişilere göre, iyi bir evlilik sürecinin yaşanmasında ?etkili iletişim ve sadakatin´ olması evlilik sürecinde en önemli etmenler olarak görülmekteyken, cinsellik ve maddiyat arka sıralarda geliyor. Boşanmış kişilere göre iyi bir evlilik sürecinin yaşanmasında, etkili iletişim yüzde 92, sadakat yüzde 92, ortak değerler yüzde 90, Sevgi-aşk yüzde 90, karşılıklı saygı-anlayış yüzde 89, birlikte hareket edebilme yüzde 87, cinsellik yüzde 68, maddiyat yüzde 58, heyecan yüzde 52 etkili oluyor.

?İKİNCİ BOŞANMA GÖZE ALINMIYOR?
Sekiz ilde 310 boşanmış kişiyle yapılan anket çalışmasında, ayrılmış kişilerin büyük bir bölümü önceki eşi ile boşanmalarına neden olan davranışları yeni eşlerinin yapmaları durumunda boşanma konusunda daha temkinli olacaklarını ifade ettiği görülüyor. ´Önceki eşinizle boşanmanıza neden olan davranışları yeni eşiniz yapsa boşanmayı düşünür müsünüz?´ sorusuna yüzde 38 ´düşünebilirim´, yüzde 32 ´düşünürüm´, yüzde 24 ´ikinci bir şans veririm´ ve yüzde 6 ´düşünmem´ cevaplarını verdi.

?BOŞANANLAR YENİ BİR PARTNER İLE GÜVEN SORUNU YAŞIYOR?
Yapılan ankette boşanan kişilerin büyük bir bölümünün yeni bir partner ile ilişki konusunda güven sorununun yaşandığını ortaya çıkardı. Ayrıldıktan sonra başka bir partnere güven konusunda sıkıntı yaşayanların oranı yüzde 45,4, ilk başlarda sıkıntı yaşayıp zamanla sıkıntıyı atlatanlar yüzde 43, hâlâ sıkıntı yaşayanlar yüzde 8 ve hiç sıkıntı yaşamadığını belirtenlerin oranı yüzde 3,6 olarak ortaya çıktı.