Dalkan yaptığı açıklamada, doğumla birlikte başlayan büyümenin izlenmesi, çocukluk dönemi boyunca rutin bir şekilde tekrarlanması gerektiğini belirterek, "Çocuk sağlığı takibinde hiç ihmal edilmemesi gereken bir parça olan büyümenin izlenmesinde, çocuğun kilo, boy ve baş çevresi ölçümlerinin bebeklik döneminde daha sık olmak üzere belirli aralıklarla yapılarak standart büyüme eğrilerine işlenmesi büyük önem taşır" dedi.
Dalkan, çocuğun sağlığını olumsuz etkileyen sorunların ilk olarak büyümeyi etkilediğini ve çoğu kez büyüme eğrisindeki sapmaların bunun ilk bulgusu olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:
"`Büyüme duraklaması` olarak adlandırılan bu durum çocuğun aynı yaş, cins ve toplumdaki yaşıtlarına göre beklenen büyümeyi gösterememesi olarak tanımlanır. Erken tanı ve tedavi ile büyümede duraklamaya neden olan sorunlar saptanarak; gerekli tedavilerin verilmesiyle, çocuğun beklenen büyümeye ve genetik boy potansiyeline ulaşması sağlanabilir. Büyümenin izlenmesinde, bebeğin vücut ağırlığı, boy ve baş çevresinin ölçümünün dikkatle takip edilmesi gerekir. Vücut ağırlığının ölçümü; bebeğin tüm kıyafetleri çıkartılarak yapılmalıdır.
Yeni doğan bir bebeğin ağırlığı ortalama 2500-3500 gr kadardır. Doğumu takip eden ilk 7-10 günde ise kilosunun yüzde 5-8’ini kaybeder, buna ‘fizyolojik tartı kaybı’ denir. 10-14 günlükken doğum ağırlığına ulaşan bebeğin vücut ağırlığı ilk üç ayda 30 gr/gün, ikinci üç ayda 20 gr/gün, üçüncü üç ayda 15 gr/gün, dördüncü üç ayda ise 12 gr/gün artar. Bebek 4-5 aylık olduğunda doğum ağırlığının iki katına, 1 yaşında üç katına, 2 yaşında ise dört katına ulaşmış olur.
Vücut ağırlığı, kısa zaman aralıklarında çok büyük değişiklikler gösterebildiği için süt çocukluğu döneminde büyümenin izlenmesinde tüm ölçümlerden daha duyarlıdır ve ilk yaşta ayda bir ölçülmelidir. 1-2 yaş arasında 3 ayda bir, devam eden yaşlarda ise 6 ayda bir ölçülmesi önerilir."
Yeni doğan bir bebeğin boyunun ise ortalama 50 santimetre civarında olacağığını söyleyen Dalkan, "Bebeğin boyu ilk 3 ayda 3.5 cm/ay, ikinci üç ayda 2 cm/ay, üçüncü üç ayda 1.5 cm/ay, dördüncü üç ayda ise 1.2 cm/ay uzayarak bir yaşında doğum boyunun 1.5 katına ulaşmış olur. Çocuk dört yaşına geldiğinde doğum boyunun 2 katına, 12 yaşında ise 3 katına ulaşır. Boy ölçümleri, yetersiz beslenme ve akut (kısa dönem) enfeksiyon geçirilmesi gibi değişikliklere duyarlı değildir.
Kronik (uzun dönem) hastalık ve beslenme yetersizliğinin, boyu etkilemesi için en az altı aylık bir süre geçmesi gereklidir. Boy kısalığı, uzun süreli beslenme yetersizliğine veya kronik bir hastalığa işaret eder ve erken fark edilmesi, ileri dönemde olası boy kısalığını önlemek açısından önemlidir.
Baş çevresi ise, beynin büyümesini gösteren bir parametredir ve 0-3 yaş arasındaki çocuklarda düzenli olarak takip edilmelidir. Doğumda 35 cm olan baş çevresi, ilk iki ayda ortalama 2 cm/ay, 2-6. aylarda 1 cm/ay, 6-12. aylarda ise 0.5 cm/ay büyür" diye konuştu.
Doğumdan itibaren normalden büyük baş çevresi, kanama veya hidrosefali (beyin boşluklarında genişleme) gibi önemli hastalıkların erken bulgusunun önemli olduğuna işaret eden Dalkan, daha sonradan baş çevresinde beklenenden az büyüme ise, beyin gelişimindeki geriliği gösterebilen bir bulgu oludğunu sözlerine ekledi.