9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Saruhanlı Belediye Başkanı Zeki Bilgin, Süper Lig'in 15. haftasında oynanan ve Trabzonspor’un Fenerbahçe’yi konuk ettiği maçtan önce bir kısım Trabzonspor taraftarı tarafından kareografi düzenlenmesi üzerine yazılı bir basın açıklaması yayımladı.
Başkan Bilgi açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
KAMUOYUNA AÇIKLAMAMDIR
"Süper Lig'in 15. haftasında oynanan ve Trabzonspor’un Fenerbahçe’yi konuk ettiği maçtan önce bir kısım Trabzonspor taraftarı tarafından kareografi düzenlenmiştir.
Bu kareografinin üst kısmında, Osmanlı Padişahlarımız Fatih Sultan Mehmet Han’ın, Yavuz Sultan Selim Han’ın ve Kanuni Sultan Selim Han’ın fotoğrafları yer almış ve bu padişahlarla Trabzon İlimiz arasındaki bağlar hatırlatılmıştır.
Fatih Sultan Mehmet Han’ın Trabzon’u fethettiği, Yavuz Sultan Selim Han’ın Tarbzon’u yönettiği, Kanuni Sultan Selim Han’ın ise Trabzon’da doğduğu belirtilmiştir.
Orta kısımda ise “HADDİNİ BİLEN MERTTİR. VATAN BÖLÜNMEZ TEKTİR. CUMHURİYET İÇİNDE CUMHURİYET KURAN NAMERTTİR” cümleleri yer almaktadır. Bu cümlelerin amacının ise kendisini “FENERBAHÇE CUMHURİYETİ” olarak adlandıran bir grup Fenerbahçe taraftarına gönderme olduğu bellidir.
Bu cümlelerin altında da Vatanımızın Kurtarıcısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu, Ulu Önder, Ebedi ve Tek Başkomutanımız, Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yüreklerimize işlediğimiz “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” sözü yer almaktadır. Ancak maalesef Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ne ismi ne imzası ne de fotoğrafı kareografide yer almamıştır.
Bir Vatansever, bir Atatürkçü, bir Vatandaş, bir vefalı İnsan olarak bu eksikliğe tepkisiz kalmam asla düşünülemez. Tepkimi de 26.12.2022 tarihli Facebook Sosyal Paylaşım Sitesindeki kendi hesabımdan aşağıdaki şekilde paylaştım:
“Osmanlı padişahlarını yazabilecek kadar bilgili!
ATATÜRK'süz Cumhuriyet olmadığını bilemeyecek kadar cahil!
Asıl ben söyleyeyim Namert kime denir?
Türkiye Cumhuriyetinin tüm nimetlerinden yararlanıp kurucusuna saygı ve minnet duymayana denir.
O pankarta ATATÜRK'ün sözünü yazıp ismini yazamayanlara denir.
Trabzon Sporu Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı yaptıkları için bu rezilliği şiddetle ayıplıyor,kınıyorum,
Yazıklar olsun!
Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Devletimize yönelik kim öfke,düşmanlık duyguları besliyorsa NAMUSSUZ,ALÇAK,ŞEREFSİZDİR.”
Paylaşımımda, Trabzonspor Futbol Kulübü’nün tüzel kişiliğini, onun nezih seyirci ve camiasını kastetmediğim aşikardır. Malumun ilanına da gerek yoktur. Tepkim, belki kasten belki sehven, belki siyasi olarak belki ticari olarak ama mutlaka sorumsuz bir şekilde Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ne ismine ne imzasına ne de fotoğrafına kareografide yer vermeyenleredir.
Trabzonsporlu Hukukçular Derneği’nin de hakkımda suç duyurusunda bulunduğunu öğrendim. Bu beni daha da üzmüştür. Hatanın fark edilmesi, özür dilenmesi, eksikliğin tamamlanması gereken yerde; hatanın sahiplenilmesi, olayın bir polemiğe dönüştürülerek pirime tahvil edilmeye çalışılması en hafif tabirle ayıptır.
Ben eski bir futbolcuyum. Görevdeki bir siyasetçiyim. Futbolda; kim neyi, nasıl, niye yapar, siyasette kim neyi, nasıl, niye yapar iyi bilirim. Kim her olayı kendi lehine malzeme yapmak için uğraşır hemen sezinlerim. Yüce milletim de en az benim kadar olayların farkındadır.
Ben, bir Türk Çocuğuyum. Osmanlının, 500 yıl önce Balkanların Türkleştirilmesi ve Müslümanlaştırılması siyaseti kapsamında Karaman’dan Balkanlara gönderilen yörüklerin torunuyum. Hala Kuzey Makedonya dağlarında, ovalarında hemşehrilerim oraların nöbetini tutmaktadır. Bu nedenle Selçuklu da Osmanlı da Türkiye Cumhuriyeti de benimdir. Hatasıyla sevabıyla tüm atalarım atamdır. Hepsinin özbenliğimde yeri ve anlamı vardır. Saygım sonsuzdur.
Madem ki; bir kısmınız yüksek anlam zenginliğine sahip Türk Dilindeki veciz sözlere meraklısınız, haklı tepkimden pirim yapmaya çalışanlara güzel Türkçemizden iki veciz sözle cevap vermek istiyorum:
“KAHRAMAN OLMAK İÇİN ÖNCE HAKLI OLMANIZ GEREKİR”:
Kahramanlığa soyunup, “Trabzonspor’u en çok ben seviyorum, en çok ben savunuyorum” diyenlerin, öncelikle yapılan kareografiye ve benim tepkime dikkatlice bakıp, haklı olup olmadıklarını objektif ve temiz ahlaklı vicdanla tespit etmesi gerekir. Vatanın kurtarıcısının, başkomutanın, başöğretmenin, asırların liderinin sözünü kullanıp, isim, imza ve fotoğrafına yer vermemek doğru bir davranış mıdır? Ama kasten ama sehven yapılmışsa da bu bir eksiklik değil midir? Buna tepki gelmesi normal ve beklenen bir davranış değil midir? Önce bu sorulara, objektif ve temiz ahlaklı vicdanla cevap veriniz.
“YAVUZ HIRSIZ EV SAHİBİNİ BASTIRIR”:
En başta hiç kimseye hırsız demediğimi belirtmek isterim. Malum, teşbihte hata olmaz. Ama alınganlık, ama bunu da pirim yapmak için bahane olarak kullanacaklar açısından bu açıklamayı da zorunlu gördüm. Hatayı anlamak, kabul etmek, özür dilemek, hatayı düzeltmek erdemdir. Erdem, güzel ve olması gerekendir, ayakta alkışlanır. Ama ısrarla erdemden uzaklaşana, hatasını körü körüne savunana, haklı tarafa saldırana, hatasını bile pirim yapmak için kullanmaya çalışana elbet yine haklı tepki gösterilmelidir.
Şunun bilinmesini isterim ki; Vatan, Millet ve Gazi söz konusu olduğunda mutlak bir kararlılık içindeyim. Dün tepkimi gösterdim, bugün tepkimi gösteriyorum, yarın nefesimin yettiği ana kadar tepkimi göstereceğim. Bu yeminim burada kayıtlara geçsin. Bu tepkimi gösterirken de; vatanseverlerin, Atatürkçülerin, teşkilatımın, akrabalarımın, eş dost arkadaşlarımın yanımda olduğunu bilsem de asla kendi benliğim ve nefsim dışında kimseye bel bağlamam. Şahsen hangi bedeli ödemem gerekirse gereksin, atalarımın fedakarlıklarından aldığım ilhamla, mutlak bir kararlılık ve berraklıkla vazifemin gereğini yine yine yine yerine getiririm. Çünkü, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, benim için sadece bir kişi değildir. Çanakkale Şehitliğinde, Dumlupınar Şehitliğinde, Çiğiltepe Şehitliğinde, Büyük Taarruz Şehitliğinde ve diğer şehitliklerde yatan kahramanlardır. Memleketi bir an önce ayağa kaldırmanın tek yolunun eğitim olduğunu gördüğü için ayrı ev tutmayıp okullarda yatıp kalkan, mesai mefhumu gözetmeden her anı memleket çocuklarına eğitim vermek için kullanmaya çalışan öğretmenlerdir. Türk Devrimini hayata geçirmek için; dağda, tarlada, ovada, akademide, kışlada, fabrikada, atölyede, evde çaba sarf eden tüm yurttaşlardır. Onlara karşı duyduğum borçluluk ve sorumluluk hissi nedeniyle her haksızlığa karşı tepkimi sonuna kadar ifade edeceğimin bilinmesini isterim.
Başta Trabzonspor Kulübü camiası olmak üzere tüm kamuoyuna saygıyla arz ederim."
Zeki Bilgin
Saruhanlı Belediye Başkanı