?SİYASET YAPACAKSANIZ MUTLAKA AİLENİZİN RIZASINI ALIN?

Siyaset, enerji ve tecrübe arasında ters bir ilişki olduğuna değinen Bakan Fikri Işık, ?Zirveye tırmandıkça enerjiniz azalacaktır ancak görüş açınız artacaktır. Öncelikle siyaset yapacaksanız mutlaka anne-babanız-kardeşiniz-eşinizin rızasını alın, almadığınız zaman sorunlar ile karşılaşabiliyorsunuz. Bu işi yaparken önemli olan tek şey hatta hayatta ki en güzel şey değer görmektir. Eğer halkın sizi sevmesini istiyorsanız, iki şeye ihtiyacınız var. Dürüst ve çalışkan olmak. Böyle olduğunuz takdirde halk sizi sevecektir. Çalışmadan siyaset olmaz, siyasetin yeter şartı da uyum ve üsluptur. İnsanların dili yalan söyleyebilir ama gözü yalan söyleyemez? dedi.

?SİYASETİ VATAN NÖBETİ OLARAK GÖRÜRSEK MESLEK OLARAK GÖRMEYİZ?

Tevazu ve alçakgönüllülüğün siyasetin olmazsa olmazı olduğuna vurgu yapan Işık, ?Siyaset benim anlayışıma göre bir nöbettir. Ailemize ve ülkemize karşı görevimizi yerine getiririz. Eğer siyaseti vatan nöbeti olarak görürsek, bir meslek olarak görmeyiz. Siyasette en temel unsur insandır. Yeni aktörler yetiştirmeliyiz. Nöbette olduğumuz sürece görevimizi yerine getirmek zorundayız. Görevi alana kadar gönüllülük, aldıktan sonra zorunluluktur´´ diye konuştu.
Konuşmasının devamında çözüm süreci ile ilgili görüşlerini aktaran Bakan Işık, "Bu süreci sabote eden, terör örgütünün ta kendisidir´´ diyerek konuşmasını eğlenceli bir fıkra ile sonlandırdı.

?HÜKÜMET KURULAMAMASININ EN BÜYÜK SEBEBİ ÇÖZÜM SÜRECİDİR´´

Mardin Milletvekili aynı zamanda gazeteci-yazar olan Orhan Miroğlu son zamanlarda sürekli gündemde olan çözüm sürecinden bahsetti. Miroğlu, ?AK Parti´nin, Kürt toplumu ile kurduğu ilişki 13 yıl önce başladı. Siyasi partilerin birer tabela partisi haline geldiği dönemde, AK Parti güçlü iradesi ile kalkınmayı sağlamıştır. Türkiye´de ki, Kürt meselesi bir demokrasi meselesidir. Kürt meselesi her zaman bir alan olarak kullanıldı. Çözüm süreci hakkında yapılan bütün gelişmelerin samimi olmadığını görmek mümkün. Ortadoğu´da Kürt-Şii ittifakından bahsedilmeye başlandı. Bizim medyamızın en büyük sorunu, şiddete gösterdiği toleranstır. 2013 yılında okunan mektup aslında çok netti. Silahlı grupların Türkiye´yi terk etmesi çağrısı ne yazık ki yerine ulaşmadı? diye konuştu.