İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Sevil Karaman, az gören bebeklere 2 yaşına kadar mutlaka 'az gören' eğitimi verilmesi gerektiğini belirterek, eğer uygun yaklaşım yapılmazsa görme azlığının kalıcı olabileceğini bildirdi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Karaman, Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası kapsamında, az gören çocuklara nasıl bir eğitim verilmesi gerektiğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çocuklukta görme gelişiminin 0 ila 6 yaş arasında çok hızlı ve kritik olduğuna dikkati çeken Karaman, 'Bebeğiniz az görüyor ise özellikle 2 yaşına kadar mutlaka 'az gören' eğitimi verilmeli. Az gören bebeklerde motor gelişme de beklenenden daha az olur. Eğer uygun yaklaşım yapılmazsa görme azlığı kalıcı olabilir.' uyarısında bulundu.
yaşanan görme kayıplarının ve kalıtsal göz hastalıklarının nedenlerine değinen Karaman, şunları kaydetti:
'Kalıtsal göz hastalıklarının ortaya çıkmasında ilk sırayı akraba evlilikleri alıyor. Ayrıca, prematüre doğumlar, enfeksiyon hastalıkları, zehirlenmeler, tümörler ve kazalar da görme kaybının nedenleri arasında bulunuyor. Göze ait sebeplere araştırıldığında retinal hastalıklar, prematüre retinopatisi, göz tembelliği, katarakt, glokom, retinitis pigmentosa (tavukkarası), stargardt hastalığı, makula dejenerasyonu, leber sendromu, en yaygın görme kaybı sebepleri olarak görülür.'
- 'Basit oyunlarla görmesini destekleyin'
Doç. Dr. Sevil Karaman, az gören bebeklerde görmeyi azaltan optik nedenler giderildikten sonra görme çabasını artıracak oyunlarla çocuğun aktif olarak görme işlemine katılmasının sağlanması gerektiğini belirterek, 'Örneğin, bebeğin görmesi eğer ışık hissi düzeyinde ise bir el fenerine sadece bakması değil, aynı zamanda ona dokunması sağlanarak görme ve motor algının birleştirilmesi son derece basit fakat önemli bir yaklaşımdır. Bu şekilde bakmak yerine görmenin uyarılması ile çocuğun görmesi zayıf bile olsa çevresindekileri anlamlandırabilmesi ve motor gelişimi sağlanır.' ifadelerini kullandı.
Karaman, az gören bebeklerde görmenin desteklenmesi adına ebeveynlere günlük hayatta yapabilecekleri tavsiyeleri şöyle sıraladı:
'Bebek ışık hissinden daha iyi bir görme düzeyine sahipse annesinin yüzünü ve mimiklerini takip etmesine fırsat yaratılmalıdır. En azından bir ayna yardımıyla kendi yüzünü ve ışık yansımalarını takip edebilir. Mama sandalyesinde oturabilecek bir çocuğun önündeki tepsiye her defasında bir adet olmak üzere değişik gıdalar konularak tüm duyuları harekete geçirilmelidir. Bakması, dokunması, tatması, koklaması ve dil gelişimi bakımından işitmesi sağlanmalıdır. Çocuğun dikkati dağıldığında tepsinin altından cismin hizasında ses çıkarılarak dikkatini tekrar görmeye odaklamasına yardım edilir. Bu işlemde başarılı olmaya başladıktan sonra cisimlerin büyüklüğü giderek küçültülür veya uzaklaştırılır.'
Karaman, görmenin psikofiziksel olarak santral sinir sisteminde öğrenilen aktif bir süreç olduğunu, bu nedenle az gören bebeklerin kendi hallerine bırakılmaması gerektiğini kaydetti.