Tarih: 18.11.2020 13:43

AYM'nin, şehirlerarası yollarda gösteri yürüyüşünü yasaklayan kanun hükmünün iptaline ilişkin kararı

Facebook Twitter Linked-in

SARUHANLI - Anayasa Mahkemesinin (AYM), 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nda yer alan "Şehirler arası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez." hükmünün iptaline ilişkin kararının gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.

Manisa 1. İdare Mahkemesi, baktığı bir davada uygulama konusu olan 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 22'nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "… ve şehirler arası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez." ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.

Başvuruyu dünkü gündem toplantısında esastan görüşen Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi. Kanunun, toplantı ve gösteri yürüyüşü için yasak yerleri belirleyen 22. maddesinde, "...şehirlerarası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez." ibaresi yer alıyordu. AYM Genel Kurulu'nun oy çokluğuyla aldığı iptal kararının gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı. Gerekçede, Anayasa'nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının, bireylerin düşünce açıklamalarında bulunmak amacıyla açık veya kapalı mekanlarda bir araya gelebilme serbestisini koruduğu, bu hakkın, ifade özgürlüğü ile birlikte demokratik toplumun temelini oluşturduğu vurgulandı. Dava konusu kuralın, şehirlerarası kara yollarında gösteri yürüyüşü düzenlenemeyeceğini öngörmek suretiyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını yer yönünden sınırladığı belirtilen gerekçede, Anayasa Mahkemesi, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının yer yönünden sınırlandırılmasına ilişkin temel yaklaşımını, 2911 sayılı Kanun'un 22. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Genel yollar …" ibaresinin iptaline karar verdiği 28 Eylül 2017 tarihli kararında ortaya koyduğu hatırlatıldı. Bu kararda, genel yollarda toplantı düzenlenmesinin bu yolları kullanan kişilerin seyahat özgürlüklerini kısıtlamasının, otomatik olarak bu yollarda toplantı yapılmasının yasaklanmasını gerektirmeyeceğinin belirtildiği aktarıldı.-"Özgürlüklerin çatışması durumunda makul denge kurulmalı" Trafik düzeninin aksamasının kamu düzenini ve diğer bireylerin seyahat özgürlüğünü etkileyeceği, bu nedenle kuralla getirilen sınırlamanın meşru bir amacının bulunduğu belirtilen gerekçede, şunlar kaydedildi: "Şehirlerarası kara yollarında gösteri yürüyüşünün düzenlenmesi, farklı özgürlüklerin çatışmasına yol açabilmektedir. Temel hak ve özgürlüklerin çatışması durumunda özgürlüklerden birinin diğerine tercih edilmesi değil, özgürlükler arasında makul denge kurularak her ikisinin de gerektiği ölçüde korunduğu bir yolun benimsenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda şehirlerarası kara yollarında gösteri yürüyüşü düzenlenmesinin bu yolları kullanan kişilerin seyahat özgürlüklerini kısıtlaması, o alanda gösteri yürüyüşü yapılmasının kategorik olarak yasaklanmasını gerektirmez. Trafik akışının bozulması riski ve bunun doğuracağı sonuçlar, şehirlerarası kara yollarının gösteri yürüyüşlerine tamamen kapatılmasına haklılık kazandırmamaktadır. Gösteri yürüyüşünün yapılacağı güzergâh belirlenirken trafik düzeninin aksamamasına mutlak bir üstünlük tanınması, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile kamu düzeni ve başkalarının hak ve özgürlükleri arasındaki dengenin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı aleyhine orantısız bir şekilde bozulması sonucunu doğuracaktır. Zira Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarında da işaret edildiği üzere toplantı ve gösteri yürüyüşünün başkalarının günlük yaşamlarını bir miktar zorlaştırması kaçınılmaz olup demokratik toplumda bunun hoşgörüyle karşılanması gerekir."-"Kişilerin gösteri yürüyüşünü düzenleyecekleri mekânı seçebilmeleri gerekir" Yürüyüşün yapılacağı mekanın belirlenmesinde başkalarının hak ve özgürlüklerine mutlak bir üstünlük tanınması durumunda, sadece belirli yerlerin gösteri yürüyüşü güzergahı olacağı, geri kalan yerlerin ise yasaklanmış alan sayılacağı ifade edilen gerekçede, oysa bazı durumlarda gerçekleştirilecek yürüyüşlerin muhataplarını etkileyebilmesi bakımından düzenlendiği mekanın, seçilen güzergahın büyük bir önemi olduğu kaydedildi. Gerekçede, şu tespitler yapıldı: "Demokratik bir toplumda zorlayıcı bir neden bulunmadıkça kişilerin gösteri yürüyüşünü düzenleyecekleri mekanı seçebilmeleri gerekir. Bir yerde gösteri yürüyüşünün düzenlenmesi nedeniyle trafiğin aksaması gündelik yaşamı aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırıyorsa anayasal ilke ve kurallara uygun davranılması şartıyla söz konusu hakkın sınırlanması mümkündür. İtiraz konusu kuralda ise zorlaştırmanın boyutuna yönelik herhangi bir düzenleme öngörülmeksizin şehirlerarası kara yollarında gösteri yürüyüşünün düzenlenmesi kategorik olarak yasaklanmaktadır. Bu itibarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına getirilen sınırlamanın zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığı ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir sınırlama olmadığı değerlendirilmiştir. Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenlerle kuralın Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir. "Karar oy çokluğuyla alındı Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun iptal kararı oy çokluğuyla alındı. Başkan Zühtü Arslan ve üyelerden 7'si iptal yönünde oy kullanırken, 8 üye buna katılmadı. "Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın görüşü doğrultusunda karar verilmiş olur." şeklindeki düzenleme gereği, Başkan Zühtü Arslan'ın iptal yönünde oy kullanması nedeniyle düzenlemenin iptaline karar verildi. Karara katılmayan üyeler Serdar Özgüldür, Burhan Üstün, Muammer Topal, Rıdvan Güleç, Recai Akyel, Yıldız Seferinoğlu, Selahattin Menteş ve Basri Bağcı'nın karşı oy gerekçelerinde, şehirlerarası yolların yayalarca gösteri yürüyüşü sahası olarak kullanılmasının can ve mal güvenliği, kara yolu ulaşımı ve trafiğini büyük risk ve tehlike altına getireceği savunularak, düzenlemenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve ölçülü bir sınırlama olduğu belirtildi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —