ANKARA - Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamenterler Toplantısı, 4 yıl aradan sonra Brüksel’de yapıldı. Avrupa Parlamentosunda yapılan ve eş başkanlığını Sergey Lagodinsky’nin ve İsmail Emrah Karayel’in yaptığı Avrupa Karma Parlamento Komisyonu toplantısına TBMM’nden bir heyet de katıldı. TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ve Karma Parlamento Komisyonu Üyesi İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur da Brüksel’de toplantıda birkaç kez söz alarak konuşma yaptı.

AB’nin hukukun üstünlüğü ve temel haklarla ilgili taleplerini sıraladığı ve bazı üye ülke Parlamenterlerinin sert sözlerle özellikle uluslararası hukuka aykırı tutumlar, İnsan hakları, İstanbul Sözleşmesinden çıkılması, adaletsiz uygulamalar nedeniyle Türkiye’yi iktidarın politikalarına vurgu yaparak sert sözlerle eleştirdiği toplantı gündemini, demokrasi, hukuk, güvenlik, dış politika ve enerji başlıkları oluşturdu.

Türkiye adına söz alan Aylin Cesur, Avrupa Parlamentosundaki ilk konuşmasında şunları söyledi:

“Büyük Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin kendisi bir Avrupa Projesidir. Yıllarca süren bu yolculuk, Türkiye’nin aslında çağdaşlaşma yolculuğudur. İnişli çıkışlı olmuştur elbette, ama Türkiye çağdaşlaşma hedefinden, yani Büyük Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin kurucu değerlerinden asla vazgeçmemiştir. Türkiye’nin AB adaylığı birlik müktesebatının parçasıdır. Bu sürecin, yapay olduğunu düşündüğümüz siyasi engellerle doldurulmuş olduğunu biliyoruz. 2018’den beri yapılamayan KPK toplantısının bugün burada yapılabiliyor olmasını çok önemsiyorum. Bu AB için de önemlidir, altını çiziyorum. Avrupalı meslektaşlarımız bunları saydılar, hukuk, insan hakları, kadın hakları konularındaki eleştirilerini sıraladılar. Sizler bazı şeyleri söylüyorsunuz, eleştiriyorsunuz ancak haksızlık da etmemeniz lazım tüm Türk Halkını içine alarak. Ben Genel Başkanı kadın olan bir partinin, kadın muhalefet partisi milletvekili olarak söylüyorum, Türkiye’nin Kopenhag Kriterleri’nin gerisine düştüğü malum. Ben sormak istiyorum, bu durumu aşmak için neler yapılabilir? Ve belirtmem isterim ki; biz kendi Meclisimizde de tartıştığımız bu sorunları yakın gelecekte çözeceğiz, Türkiye çok güçlü bir ülke ve demokrasi ile halledilebilir bu sorunlar yakın gelecekte. Biz bunları çözeceğiz, peki sormak istiyorum ben, çözdüğünde Türkiye ve kriterleri sağladığında Avrupa bizi almaya hazır olacak mı? Ne kadar içinizde görmek istiyorsunuz bizi gerçekten?

Mevcut durum kamuoyumuzda ciddi hayal kırıklığı yaratıyor. Bugün AB’nin 2025’e kadar birliğe dahil etme hedefinin olduğu 2 ülkeden biri Türkiye olmalı idi hiç değilse. Her iki tarafa da görevler düşüyor. Ve önümüzde Gümrük Birliği’nin güncellenmesi Projesi var, bu hareketsiz maalesef. Gümrük Birliği ile ilgili müzakerelerin biran evvel tamamlanması beklentisi var Türk milletinin. Bari bunun hareketlenmesi her iki taraf için de yararlı olmaz mı?

Hepimizi derinden üzen ve etkileyen Ukrayna Savaşı ile birlikte bir yandan NATO önem kazanmıştır, diğer yandan Avrupa Savunma Kimliği tartışması yoğunluk kazandı. Bu tartışmanın hangi gerçeğe doğru evrileceğini düşünüyorsunuz? Bunu da sormak istiyorum. NATO içinde güçlenen bir Avrupa Sütunu mu, yoksa NATO’ya paralel bir yapı mı? Bu alternatifler bağlamında Türkiye’nin yeri ne olabilir?

AB’nin Ukrayna Savaşı karşısında yaptırımlar yoluyla birliğini ve etkisini göstermesi önemli bir gelişme.  Bu bütünlük muhafaza edilebilecek mi?

Burada Ukrayna’daki sıcak gelişmeler ve güvenlik konusunu konuşuyoruz. Türkiye’nin üstlendiği görev ve pozisyonu takdirle karşılayan meslektaşlarımız da oldu konuşmalarında. Burada konuşuluyor güvenlik meselesi, güvenlik çok önemli gerçekten. Ancak yine Avrupalı dostlarımız bilmeliler ki, Avrupa’nın güvenliği Türkiye’nin Kuzey Sınırından başlamıyor, Türkiye’nin güney sınırından başlıyor.

Çok önemli konular var, sürem doldu maalesef daha sonra söz aldığımda değinmek istiyorum onlara da.”

Karşılıklı görüşmeler devam ederken, Türkiye’ye insan hakları, uluslararası hukuk, adalet konularında son döneme ait özellikle eleştirilerini sıralayan, AB üyesi ülkeler adına söz alan Parlamenterlerden sonra yeniden söz alan Cesur şunları söyledi:

“Şimdi az evvel Parlamentonun AB üyesi ülkelerin temsilcilerinden Değerli meslektaşlarım, özellikle Sayın Costas, Sayın Kefalogiannis, Sayın Demirel Türkiye’nin hukuksal reformlara ihtiyacını anlattı ve hatta Rum mevkidaşım Türkiye’yi uluslararası hukuk ve adalet konularında da sert eleştiren bir tablo sundu. Genel olarak kadın hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, İstanbul Sözleşmesi konularında da reform ihtiyacının altı çizildi. Aslında bu söyledikleriniz kendi konuşmalarınızda da belirtiyorsunuz son yıllarda diye, cevabı içinde gizli, son yıllara ait. İlk konuşmamda Türkiye Cumhuriyeti’nin AB yolunda uzun süredir yol aldığını, Büyük Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin kendisinin laik, anayasal bir hukuk devleti olarak kurulduğunun altını çizmiş idim. Bunlara cevaplarımız var elbette. Ancak Sayın Amor’un da altını çizdiği hususlara bakınca, ben bir şeyin öncelikle iyi anlaşılması gerektiğini belirtme ihtiyacı hissettim. Türkiye’ye az evvel ki konuşmalarda aday adayı ülke muamelesi yapılıyor, Türkiye AB müktesebatının bir parçasıdır.

Sayın Büyükelçi Bozay da az evvel tarihi süreçten söz etti. Türkiye AB yolunda çok yol kat etti. Avrupa Ekonomik Topluluğu odur, NATO üyeliği odur, Gümrük Birliği odur, 10 Aralık 1999’da Türkiye’nin tam üyeliğe adaylığını tescil eden karar odur ki bu karar Avrupa Tarihi bakımından da bir milattır ve Avrupalılık kimliğinin eşitlik, özgürlük, kardeşlik ilkelerinin de demokrasi ve hukukun üstünlüğüne saygı temeline oturması için de bir fırsattır. Ve, masaya oturmuştur Türkiye, kendine düşen görevleri yapacaktır ve masadan kalkma niyeti de yoktur, geçici ve son yıllardaki eksiklere yanlışlara bakarak bunca yıllık süreci yok saymamak gereklidir. Bir Türk halkı vardır AB üyesi olmak isteyen ve yüzünü batıya ve uygarlığa dönen, ben Genel Başkanı kadın olan bir muhalefet partisinin, bir kadın milletvekili olarak söylüyorum bunu.

Az önceki konuşmamda da söyledim, Türkiye Kopenhag kriterleri sağlamada gecikti ve biz de muhalefet olarak bunları kendi Meclisimizde dile getiriyor ve çözeceğimizi ifade ediyoruz ve bazı yapısal reformları yapmalıyız diye de belirtiyoruz. Sayın Eş başkan Sergey, muhalefet neden konuşmuyor dedi biraz evvel, ben az evvel de söylemiştim bunları, dinlememiş olabilir belki kaçırmıştır, bu nedenle tekrar belirtme ihtiyacı duydum.

Türkiye, bugün Ukrayna krizi ile belki yeniden duruşu ve güvenliğin önemi gündeme gelince yeniden bugün bu toplantının da yapılmasını sağlayan gündemle yeniden masada. Ancak, bugün Ukrayna’da, dün 1968’de Prag’da, 1956’da Budapeşte’de dolaşan Sovyet tankları ile ve o soğuk rüzgarlarda değil, gelecekte de tam üyeliğinin AB için çok önemli olduğunu söylediğimiz ülkemizin jeostratejik önemi ve konumu tarihe de bakarak da göz önünde bulundurulmalı.

Rum mevkidaşımın söylediklerine gelince, Türkiye’yi adalet ve hukuk konuları üzerinden kendi özel konularını uluslararası hukukun konusudur diyerek sundu, iki ülke arasındaki konuyu burda uluslararası hukukun konusudur diyerek sunmamak ve Türkiye’yi AB üzerinden yargılamaya kalkmaması gerekir.

Adalet dedi, adalet bir kere Türk’ün karakteridir. Tarihimiz başkalarının hukukunu korumak uğruna ettiğimiz nice mücadele örnekleriyle doludur. Tarihimize bakacak olursak, 1492’de Sefarad Musevilerine kapılarını açan da; 110 yıl boyunca Lehistan Büyükelçisi nerede diye sorduran da; Hitler’in zulmünden kaçanları bağrına basan da Türkiye’dir. Bunları hatırlatmaya gerek yoktur ancak Sayın Amor’un ve Rum mevkidaşlarımın son yıllardan bahsettikleri örneklerle, genel olarak çizdikleri tablonun haksızlık olacağına vurgu yapmak amacım.

Sonuç olarak süremi aştım ama son söz olarak, Türkiye kendi üzerine düşen görevleri tamamlayacaktır, çok değerli komisyondan da Türk Milletine ümit verecek şekilde müzakerelerin hız kazanması kararı yönünde destek beklediğimizin önemini belirterek, saygılarımla selamlıyorum Değerli katılımcıları ve 4 sene sonra bu toplantının yapılasına katkılarından dolayı Sayın Başkanlara da teşekkürlerimi sunuyorum.



Çocukluk arkadaşını kız meselesi nedeniyle çıkan tartışmada silahla vurarak öldürdü.

Çocukluk arkadaşını silahla vurdu! Kız meselesi kanlı bitti!

Soma ilçesinde kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalan gölette balık ölümlerinin önüne geçmek için kurumlar seferber oldu.

Balıklar ölmesin diye zamanla yarıştılar

Spor Toto Minikler Türkiye Judo Şampiyonası, Mardin’de 72 ilden gelen bin 344 sporcunun katılımıyla Artuklu Yeni Spor Salonu’nda yapıldı.

Salihlili judocular Erel ve Madan, Mardin’de şampiyon oldu

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu: "Özellikle gençlerimizde ve kadınlarımızda sigara kullanım oranları artmaya başladı"

Bakan Memişoğlu açıkladı: 10 milyon kişinin ölçümü yapıldı, yüzde 70'i fazla kilolu

Hedeflerinde yaşlı kadının evi ve parası vardı! Bakıcının kirli oyunu

Hedeflerinde yaşlı kadının evi ve parası vardı! Bakıcının kirli oyunu

Berber oldukları öğrenilen iki arkadaş araçlarının yanında başlarından vurulmuş halde ölü bulundu.

Tüyler ürperten olay! İki genç başlarından vurulmuş halde ölü bulundu

Dizi ve sinema filmi setlerinde başlayan 15 yıllık dostluklarını, Kulyas 2 isimli korku tarzındaki sinema filminde oyunculuklarıyla taçlandırdı.

MUHTEŞEM İKİLİ KULYAS 2'DE

Sağnak Serra Kalaycı 200 metre karışık, 100 metre ve 200 metre sırtüstünde ikinci.

Yunusemreli yüzücüler SEM yarışlarında göz doldurdu

Meme kanseri tanısı konulan 88 yaşındaki bir hastaya, anestezi verilmeden, palyatif tedavi amacıyla mikrodalga ablasyon işlemi başarıyla uygulandı.

O hastanede ilk kez uygulandı

"Hastalarımız tahlil hizmetine çok hızlı ulaşabiliyor"

Menemen'de hastane konforunda poliklinik

Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Özel Aliağa Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde görev yapan eğitmenlere teşekkür sertifikası takdim etti.

Aliağa’da engelleri aşan eğitim

Alaşehir'de 2 bin 903 kök kenevir ve 8 kilo 820 gram kubar esrar ele geçirildi.

Alaşehir'de yasa dışı kenevir ekimine jandarma darbesi

Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan, "Yaşayan İnsan Hazinesi - Kültürel Miras Taşıyıcısı Hayri Dev'i ölümünün 7. yılında saygı, hürmet ve özlemle anıyoruz" dedi.

Başkan Arslan vefatının 7. yılında Hayri Devi unutmadı

Kemalpaşa ilçesinde bakım ve onarım çalışması sırasında elektrik akımına kapılan genç işçi kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Elektrik akımına kapılan genç işçi hayatını kaybetti

Özge Ceren Deniz ile İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatlarını kaybettiği olaya ilişkin davaoa sanık sayısı 45’e yükseldi.

Elektrik akımına kapılan 2 kişinin ölümüne ilişkin davada sanık sayısı arttı

Belediye İş 2 No'lu Şube Başkanı Savaş Atalay: "Cemil Başkan baskıyla, tehditle bizleri eline almaya çalışıyor"

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde işten çıkartılan işçilerin eylemi 9'uncu gününde sürüyor

Bakan Memişoğlu açıkladı: 10 milyon kişinin ölçümü yapıldı, yüzde 70'i fazla kilolu

Elektrik akımına kapılan 2 kişinin ölümüne ilişkin davada sanık sayısı arttı

Saruhanlı'da 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü

Kula’da 15 Temmuz Şehitleri dualarla anıldı

Manisa'da 15 Temmuz şehitleri dualarla anıldı

Manisalı 15 Temmuz gazisi o geceyi anlattı

Memur-Sen'den 15 Temmuz vurgusu

Saruhanlı’da orman yangınlarına karşı önlem ziyaretleri

Manisa'da 'Paranın doğduğu kent' UNESCO listesinde

Kırkağaç'ta 38. dönem uzman erbaşlar yemin etti

Serdar Kabaş’ın acı günü

MasterChef 2025’te ana kadro heyecanı! Kıyasıya mücadele de önlüğün ilk sahibi belli oldu

Kıbrıs gazisi Manisa’da törenle toprağa verildi

Manisa’da 4 stratejik yatırıma devlet desteği

Eş katiline 'İyi Hal'le ödül gibi ceza

Genç yaşta kalbine yenildi

Minik Deniz'den şehit babasına son bakış

Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Fikret Mangura son yolculuğuna uğurlanıyor

Başkan Zeyrek'in aile fertleri adına sahte sosyal medya hesabı açmışlar

TBMM Araştırma Komisyonu Saruhanlı’da Zirai Don İncelemesi Yaptı

https://www.youtube.com/@kardelengazetesi45/videos
Politika 24.03.2022 10:05:00 2239 0

Tarih: 24.03.2022 10:05 Güncelleme: 24.03.2022 10:05
Haberi Sesli Oku
18.07.2025 16:54:00