Tedavide çok yol alındı
Tıkanan organın içinde serum ve irin birikmesi, önce toplardamarların ardından organa temiz kan taşıyan atardamarların basınç ile fonksiyonlarının bozulmasına yol açar ve dolaşım bozulur. Farkına varılmayan veya geç fark edilen apandisitlerin gangren nedeni ile patlamalarının nedeni bu basınç ve dolaşım bozukluğudur. Apandisitin patlaması ile steril bir ortam olan karın içi boşluğuna bağırsak bakterileri yayılır ve yaygın bir enfeksiyon başlatır. Genel deyiş ile kan zehirlenmesi olarak adlandırılan bu durum, bağırsak bakterilerinin karın içi ve ardından dolaşıma geçerek ciddi metabolik reaksiyonlara yol açmasıdır. Sevindirici olan antibiyotik ve sıvı tedavisinde kat edilen mesafe ve ailelerin artık daha bilinçli olması nedeni ile patlamış apandisitlerin sıklığının geçmişe kıyasla oldukça azalmış olmasıdır.
İştah kaybı ve hafif ateş görülür
Çocuklarda hastalığın başlangıcı farklı şikayetler ile görülebilir. En sık iştah kaybı, hafif ateş, göbek ortasında künt ve devamlı bir ağrı görülür. Zaman geçtikçe bu ağrı, çocuğun karnının sağ alt tarafına yayılır ve orada sabit kalır. Bu aşamada kusma atakları başlayabilir. Genellikle birkaç saat ile 2 güne kadar uzayabilen bu dönem, klinikte akut dönem olarak adlandırılır. Bu döneme yüksek ateş veya ishal eşlik etmez. Bu iki bulgunun varlığı, apandisit dışı bir hastalığı veya patlamış apandisiti düşündürmelidir. Bu bulguların varlığı ebeveynleri apandisit şüphesini hatırlamaya itmeli ve bir uzman hekime bu nedenle muayene olunmalıdır.
Ayrıntılı muayene çok önemli
Bağırsaklardaki parazitler, çeşitli ishal etkenleri, karın içerisinde bulunan lenf düğümlerinin şişmesi, kan hastalıkları, idrar yollarına ilişkin problemler, kızlarda overlere ait problemler, ailesel Akdeniz Ateşi gibi karın ağrısına yol açabilecek patolojiler apandisit ile kolayca karışabilir. Apandisit tanısı için en geçerli ve gerekli 2 öğe, iyi bir hikaye ve iyi ayrıntılı bir muayenedir. Bu muayene vakaların çoğunluğunda cerrahi bir karını, basit karın ağrısından ayırt eder. Tanıyı desteklemek veya şüpheli olgularda tanıya yaklaşmak için kan testleri, idrar tahlili, karın ultrasonu yapmak, eğer eşlik eden akciğer enfeksiyonu var ise akciğer grafisi çekmek gerekebilir. Şüphelerin devam ettiği olgularda son görüntüleme basamağı olarak az kesit bilgisayarlı tomografiden faydalanılabilir. Apandisit tanısı deneyimli çocuk doktorları ve cerrahların dahi gözünden kaçabileceğinden dikkatli olunmalı ve hızlı karar verilmemelidir. Gerek duyulduğu kadar klinik gözlem ve şüphelerin geçmediği olgularda tanısal laparotomi yani operasyon mutlaka çekinilmeden yapılmalıdır. Şunu unutmamak gerekir ki yanlış apandisit tanısı, tanı almamış ya da atlanmış apandisitten daha zararsızdır.
Laparoskopik yöntem iyileşme sürecini hızlandırır
Son yıllarda çocuk cerrahisinde minimal invaziv yöntemler adı verilen laparoskopik işlemler açık cerrahi işlemlerin yerini almıştır. Apandisit tedavisinde de artık laparoskopi yani kamera ve küçük enstrümanlar yardımı ile ?kapalı? operasyon, altın standarttır. Hem iyileşme süreci üzerindeki olumlu etkileri hem de kozmetik olarak iyi sonuçları, laparoskopinin tercihindeki en büyük nedenlerdir. İstisnai durumlar dışında laparoskopik apendektomi yani apandisitin kapalı yöntemle çıkartılması tercih edilen yöntem olmalıdır. Operasyon sonrasında çocuklar genellikle ertesi gün veya 48 saat sonra taburcu edilebilirler ancak perforasyonun bulunduğu komplike vakalar, birkaç gün daha, antibiyotik almak ve iyileşmeye destek olmak amacı ile hastanede tutulabilir. Apandisit ameliyatının geç dönem takibi oldukça iyidir ve genellikle takipte herhangi bir problem saptanmaz.
|