9285,26%2,81
34,49% 0,10
36,41% 0,19
2956,69% 0,74
4955,48% 0,56
197 Taat ve ibadet sahiplerinin kabirde, Allahû Teâla (cc)`nın bildiği ve dilediği şekilde ni`met içinde bulunmaları haktır.(148) Ayrıca kâfirler ve asi olan bazı mü`minler için kabir azabı da mevcuddur. Resûl-i Ekrem (sav): "Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukur olur"(149) buyurmuştur. Ayrıca Münker ve Nekir`in kabre girerek, insana sual sorması da haktır. Bütün bu hususlar sem`i ve nakli delillerle sabittir.
198 Kur`an-ı Kerim`de: "Sonra siz kıyamet günü diriltileceksiniz"(150) hükmü beyan buyurulmuştur. Yine bir başka Ayet-i Kerime`de: "De ki: "Onları ilk defa yaratan diriltecek. O (Allahû Teâla) her yaratmayı hakkı ile bilendir"(151) hükmü yer almaktadır. Kâfirlerin, Resûl-i Ekrem (sav)`e "Bu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş" diye sual sormaları ve ölümden sonra tekrar dirilmeyi inkâr etmeleri üzerine inzal buyurulmuştur. Sonuç olarak Ba`s (yani ölümden sonra dirilme) haktır. Kur`an-ı Kerim`de: "Ve çünkü o saat (Kıyamet) elbette gelecektir. Onda hiç şüphe yoktur. Muhakkak Allah kabirde olan kimseleri de diriltip kaldıracaktır"(152) hükmü, ölümden sonra dirilişin kat`i olduğunu beyan buyurmaktadır.
199 "Mizan" haktır. Allahû Teâla (cc): "Biz kıyamet gününe mahsus adalet terazilerini (Mizanı) koyacağız. Artık hiç kimse, hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmayacaktır. (O şey) Bir hardal tanesi kadar bile olsa onu getirir (Mizana) koyarız"(153) hükmünü beyan buyurmaktadır. "Vezn" kökünden gelen mizan; ölçü-tartı anlamına gelir. Bütün akaid kitaplarında "Mizan" konusuna yer verilmiştir. Ayrıca bunun bizim aklımızın kavradığı ölçü birimlerinden farklı olduğu kaydedilmiştir.(154) Sevab ve günahların üzerinde kayıtlı bulunduğu amel defteri de haktır. Bu defterler mü`minlere sağ, kafirlere sol ve arka taraflarından verilir.(155)
200 "Havz" haktır. Zira Allahû Teâla (cc): "Biz sana kevseri verdik"(156) buyurmuştur. Resûl-i Ekrem (sav)`in: "Benim havzımın bir kenarı bir aylık mesafedir. Dört açısı ve kenarı birbirine eşittir. Suyu sütten beyaz, kokusu miskten daha hoş kadehleri gökten yıldızlardan daha çoktur. Ondan bir kere içen bir daha ebediyyen susamaz"(157) buyurduğu da bilinmektedir.
201 Resûl-i Ekrem (sav)`in: "Sırat kıldan ince, kılıçtan keskincedir"(158) Hadis-i şerifini esas alan ulemâ, sırat köprüsünün hak olduğu hususunda ittifak etmiştir. Sırat; cehennemin üzerine uzatılmış olan köprüdür. Cennetlikler bunun üzerinden geçerler, cehennemlikler ise bunun üzerinden geçerken ayakları sürçer ve yuvarlanırlar. Allahû Teâla (cc) bu köprüden geçmeyi mü`minlere kolaylaştırır. Hatta bazıları bu köprüden yıldırım gibi, bazıları fırtına gibi, diğer bazıları da rehvan ata binmiş gibi geçerler.
202 Cennet ve cehennem şu anda mahlûk ve mevcuttur.(159) Allahû Teâla (cc)`ya iman eden ve İslâmi hududları muhafaza edenler cennette daimi olarak kalacaklardır. Heva ve heveslerine kapılarak Tağut`a iman eden ve Tağut`un ilkelerine göre hayatlarını düzenleyenler ebedi olarak cehennemde kalacaklardır.