- SOMA'NIN ACISI GECE DE DİNMEDİ
- SOMA FACİASINDA HAYATINI KAYBEDEN 301 İŞÇİ İÇİN YAPTIRILAN MADEN ŞEHİTLİĞİ KARANLIĞIN ÇÖKMESİNE RAĞMEN ZİYARETÇİLERİNİ AĞIRLAMAYA DEVAM ETTİ
- VATANDAŞLAR MADEN ŞEHİTLİĞİNDE YATAN 39 İŞÇİNİN YANISIRA 262 İŞÇİNİN DE TEMSİLİ MEZARLARI BAŞINDA DUA ETTİ
- FACİADA BABASINI KAYBEDEN KÜÇÜK SILA'NIN TEK İSTEĞİ SAVCI OLUP BABASININ KATİLLERİNİ CEZALANDIRMAK
- MADEN ŞEHİDİ GAFFUR ŞEN'İN EŞİ HAVVA ŞEN:
- YAŞAYAN ÖLÜYE DÖNDÜK
SOMA - Soma'daki maden faciasının birinci yıl dönümünde açılışı yapılan maden şehitliği karanlığın çökmesine rağmen ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Babası Gaffur Şen'in temsili mezarını ziyaret eden 9 yaşındaki Sıla Şen ise tek isteğinin ileride savcı olup babasının katillerini cezalandırmak olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz yıl 13 Mayıs'ta Soma Eynez Maden Ocağında meydana gelen facianın ardından yaşamını yitiren 301 işçi için gün boyu çeşitli anma etkinlikleri düzenlendi. Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Maden Şehitliği gün içinde gerek Soma'dan gerekse Türkiye'nin dört bir yanından gelen vatandaşların adeta akınına uğradı. Havanın kararmasıyla birlikte şehit aileleri gecenin sessizliğinde ziyaretlerini sürdürmeye devam etti. Temsili mezar taşlarını aydınlatan madenci fenerleri altında Yasin-i Şerif okuyan vatandaşlar şehitleri için gözyaşları döktü. Ziyaretçiler, acılarının hala ilk günkü gibi taze olduğunu belirterek, sorumluların cezalandırılmasını istedi.
Madenci fenerlerinin aydınlattığı mezar taşları üzerindeki notlar, karanfiller, sünnet davetiyeleri dikkat çekerken babası Gaffur Şen'in temsili mezarını Annesi Havva Şen ile birlikte ziyaret eden 9 yaşındaki Sıla Şen, Babamı çok özlüyorum. Onu katillerinin bulunmasını istiyorum. Büyüdüğümde savcı olup babamın katillerini yakalatmak istiyorum dedi.
Eşini kaybetmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen acılarının hala taze olduğunu ve yaşayan ölüye döndüklerini kaydeden Havva Şen ise, şunları söyledi: Hepsine çok üzülüyoruz. Ağlıyoruz. Acımızla baş başayız. Anlatılacak bir duygu değil. Bir senenin her gününü ağlayarak geçirdik. Her günümüz zehir oldu. Yaşamak değil bizimkisi canlı ölüyüz. Onlar gerçek ölü biz canlı ölüyüz. Bir çocuğum var. Babasının yokluğunu zor da olsa kabul etti. Çocuğum her gün babam nerede?' diye soruyor. Ben artık meleklerin yanında' demeye üzülüyorum. Bunu yapanlar utansın ne diyebilirim. İhmal çok fazla.