SARUHANLI - Türk Eğitim Sen, Eğitim- Sen, Aktif Sen, Eğitim İş Sendikalarının Saruhanlı Temsilcilikleri ortaklaşa düzenledikleri basın açıklamasında, Kamu çalışanları yaşadıkları devasa ekonomik, sosyal ve mesleki problemlerin yanı sıra uğradıkları şiddet ve baskılar nedeniyle de önemli sıkıntılarla karşı karşıya olduklarını ifade ettiler.
Dört sendika adına açıklama yapan Eğitim-Sen Saruhanlı Temsilcisi Veli Ongun, şunları söyledi; Neredeyse gün geçmiyor ki, kamu çalışanlarına yönelik şiddet ve taciz vakaları haber bültenlerine konu olmasın. Devlet hizmetlerinin vatandaşa ulaştırılması için canla başla görev yapan kamu çalışanları, gerek çalışma koşulları ve gerekse karşı karşıya kaldıkları şiddet olayları nedeniyle sıklıkla mağduriyet yaşamaktadırlar. Sadece son birkaç yıl içerisinde bile, yüzlerce şiddet olayına ve bu olaylar neticesinde oluşan onlarca yaralanma ve can kaybına rağmen, ülkemizi idare eden yönetim anlayışı, yeterli tedbirlerin alınması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması anlamında elle tutulur ciddi girişimlerde bulunmamıştır. Yıllarca sakalla bıyıkla uğraşılıyor eleştirisi getiren siyasetçilerin iktidarında bir öğretmen öğrencilerinin önünde sakal uzattığı için azarlandı. Bildiğiniz üzere; geçen hafta sendikasının aldığı özgür kılık kıyafet kararını uygularken TÜBİTAK ödüllü Yalova Termal Fen Lisesi Öğretmeni Halil Serkan Öz Yalova Valisi'nin hakaretlerine maruz kalmıştır. Yalova Valisi Selim Cebiroğlu'nun geçtiğimiz hafta incelemelerde bulunmak için gittiği Termal Fen Lisesi'nde sınıfta Bu saç sakal ne? Sen ne biçim öğretmensin? İnsanlar dışarıda seni görseler dilenci zannedip para verirler' diyerek hakaret ettiği matematik öğretmeni Halil Serkan Öz, katıldığı öğretmene saygı yürüyüşünün ardından geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Yalovalardaki hastanelerde anjiyo için gerekli ekipman bulunmaması nedeniyle Bursa'ya götürülmüş, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Tüm Eğitim Çalışanları olarak acımızın büyük olduğunu hatırlatmak isteriz. Halil Serkan Öz öğretmenimiz bugün aramızda yok. Sorumsuz bir idarecinin, seviyesiz ve asla hafızalarımızdan silinmeyecek çirkin tutumu nedeniyle sağlığını ve devamında hayatını kaybetti. Halil Serkan Öğretmen artık bizlerle birlikte okul koridorlarında dolaşamayacak, öğrencilerin sesini duyamayacak, sorunlarını ve mutluluklarını öğretmenler odasında arkadaşlarına anlatamayacak. Bundan sonra görev yaptığı lisesinde sınıfı boş kalacak. Bu gün acımızı sizlerle paylaşırken Halil Serkan Öğretmen için yas tutmadığımızı da ilan etmek istiyoruz. Kendisinin de dediği gibi onu elimizden alanlar dayanışmadan, emekten, alın terinden, sevgiden ve paylaşmadan korkanlardır. Öyle bir korku ki bu, Cumhurbaşkanına hakaret gerekçesi ile her kes tutuklanırken, haklarını savunan bir öğretmenin payına öğrencilerinin ve meslektaşlarının önünde hakarete uğramak düşmüştür. Herkes bilmelidir ki; iktidarın en çok korktuğu şey bu ülkenin geleceğini yetiştiren eğitim emekçilerinin özgür düşünmesidir.
Bu gün eğitim çalışanlarına düşenin sorumluları teşhir etmek olmadığını ve Halil Serkan Öğretmen için ağıt yakmak da olmadığını ifade eden Ongun, zaman, onurumuza sahip çıkma zamanıdır. Acımızın büyük olduğunu biliyoruz ama bu acıyı bize yaşatanlardan hesap sormak için bekleyecek vaktimiz yok. Tüm eğitim çalışanları, arkadaşımızı ölüme sürükleyen bu saldırıya karşı birlikte mücadele etmelidir. Yalova valisi Selim Cebiroğlu tarafından 27 Mart günü Halil Serkan Öğretmenimizin sınıfında yapılan hakaretler sadece ona yönelik değil tüm eğitim çalışanların yöneliktir. Eğitim emekçilerini her fırsatta itibarsızlaştıran, hakkını arıyor diye sokak ortasında polise dövdüren, çocukların ve ufkunu açıyor diyerek bizleri cezalandıran AKP Hükümeti ise bu cinayetin diğer sorumlusudur! Çünkü vali Cebiroğlu, kendisine mutlak itaat edilmesini arzulayan ve muhalif her sesin susturulmasını destan yazmak olarak niteleyen bir hükümetin kendisine verdiği şiddet görevini, insanlık onurunu ayaklar altına alarak yerine getirmiştir. Dedi.
Vali Cebiroğlu'nu şiddet ve esef ile kınadıklarını belirten Ongun, sözlerini şöyle sürdürdü; Kendini vali değil sultan olarak gören bu yanlış anlayışı ayaklarımızın altına alıyoruz. Unvanı ne olursa olsun, hiç kimse yasaların üzerinde değildir. Uluslararası sözleşmeler, yargı kararları ve son olarak Anayasa Mahkemesinin kararıyla güvence altına alınmış sendikal eylemlere katılma hakkını gasp etmek değil valinin hiç kimsenin haddi değildir. İçişleri bakanlığına çağrıda bulunuyoruz: Kendini yasaların ve yargının üzerinde gören bu vali derhal görevden alınmalı ve hakkında idari soruşturma açılmalıdır. Bizler tüm bu baskılara karşı mesleğimizin gerektirdiği saygı, sevgi ve paylaşımı okullarımıza ayak bastığımız ilk günden beri sahiplenirken, özgürlük ve eşitliğin eğitimin ayrılmaz bir parçası olduğunun da bilincindeyiz. Ölümüne sebep olunan arkadaşımız Halil Serkan Öz için daha önce söylediğimiz gibi kimseyi yas tutmaya çağırmıyoruz. Onurumuz, haklarımız ve emeğimiz için mücadele etmeye davet ediyoruz. Bu saldırıları bitirecek olan tek şey örgütlü gücümüz olacaktır. Tüm eğitim çalışanları bilmelidir ki, Halil Serkan Öz'ün ölümüne neden olanlardan hesap sormak onurumuza, mesleğimize, haklarımıza, emeğimize ve öğrencilerimize sahip çıkmaktır. Buradan mevkii makamı ne olursa olsun kim olurlarsa olsunlar kamu çalışanlarına fiziki ya da psikolojik baskı ve şiddet uygulayan tüm yöneticileri uyarıyoruz. Halil Serkan Öz öğretmenimize yüce Allah'tan rahmet, ailesine ve eğitim camiamıza sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Saruhanlı tören alanında gerçekleştirilen basın açıklaması sırasında dör sendikanın üyelerinden oluşan gurup ara ara DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ, HÜKÜMET MEMURU OLMAYACAĞIZ, VALİ İSTİFA, TÜRKİYE UYUMA ÖĞRETMENİNE SAHİP ÇIK, HALİL ÖĞRETMEN ONURUMUZDUR, ÖĞRETMENE UZANAN DİLLER KIRILSIN sloganları attı. Gurup daha sonra sessizce dağıldı.