9285,26%2,81
34,49% 0,10
36,41% 0,19
2956,69% 0,74
4955,48% 0,56
SARUHANLI - Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner; 28 Şubat postmodern darbesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
28 Şubat postmodern darbesini unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını vurgulayan Öner: ’’Darbenin üzerinden 23 yıl geçmesine rağmen, millet hafızasından ve vicdanlardan asla silinmeyecek olan 28 Şubat darbesiyle milletin öz değerlerine, inançlarına, varlık ve hayatiyetine kast edilmek istenmiştir. Milletin maşeri vicdanında telafisi imkânsız yaralar açılmış, arkasında emperyalist odakların olduğunu gayet iyi bildiğimiz bu darbeyle vesayet sistemi güçlendirilmiştir. Darbeci zihniyet ve kadrolar, dini hayatı kamusal alandan kovmakla kalmamış, ülkeyi yağmacıların talanına, emperyalizmin sömürü araçlarına açmıştır.’’ dedi.
Bu süreçte yaklaşık 6 milyon insan fişlenmiştir
Baskıların milli iradeyi yaraladığını dile getiren Öner:’’28 Şubat’ın cuntacı iradesi; Millî Güvenlik Kurulu kararlarıyla Refah-Yol hükûmetini istifa ettirip, kendileriyle uyumlu bir hükûmet kurdurarak milleti topyekûn tasfiye programını başlatmıştır. Bu süreçte, inançlı ve değerlerine bağlı insanlar, devletten tasfiye edilerek, suçlu ve sakıncalı durumuna getirilmiştir. 21 vakıf irticai faaliyet yalanıyla kapatılıp mallarına el konulmuştur. Binlerce kişi gözaltına alınmış, hapse atılmış, millete karşı geniş çaplı tedip ve tenkil hareketi içine girilmiştir. Dönemin merkez medya kuruluşları, kurmaca irtica haberleriyle darbeye zemin hazırlamış, milleti darbenin gerekliliğine ikna için faaliyet yürütmüştür. Dönemin Yükseköğretim Kurulu ile yüksek yargı başkan ve mensupları yaptıkları açıklamalar ve programlarla darbe çağrısı yapmış; dönemin yargısı, siyasi kararlarla sivil toplum örgütlerini, dinî camia ve cemiyetleri siyasi yargı kararlarıyla tasfiye etmiş, bu süreçte yaklaşık 6 milyon insan fişlenmiş, irtica suçlamasıyla binlerce kamu görevlisi, cezalandırılıp, görevden uzaklaştırılmışlardır. ’’şeklinde konuştu.
Başörtülü kadın memurlar ve öğrenciler zulme uğradılar
Başörtüsü zulmünün bu dönemde zirve yaptığını hatırlatan Öner: ’’Devlet kurumlarında çalışan başörtülü kadın memurlar, tarihin en büyük ayrımcılık hareketine maruz kalmış, başlarını açmaya zorlanmış, başını açmayanların görevlerine son verilmiştir. Üniversitelere başörtülü ve mütedeyyin öğrencilerin girmemesi için imam hatipli öğrencilere katsayı zulmü uygulanmış, imam hatip okullarının orta kısmı kapatılmış, imam hatip liseleri öğrencisizleştirilmiş, sınavlara başörtülü öğrenciler alınmamış, başvurularda başı açık fotoğraf zorunluluğu getirilmiştir. ’’dedi.
28 Şubat Millet tarafından tasfiye edilmiştir
Dönemin cuntacıları tarafından ‘bin yıl süreceği’ beklenilen, 28 Şubat darbe düzeninin, en fazla 10 yılda millet tarafından tasfiye edildiğini vurgulayan Öner: ’’ Darbenin askeri ayağının mahkeme salonunda, siyasi ayağının da sandıkta hesap vererek bedel ödediğini, 28 Şubat’ın bürokraside, eğitimde, askeriyede, ekonomide ve siyasette kurduğu bütün düzenin millet tarafından 10 yılda çökertildiğini.’’ ifade etti.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen olarak darbeye karşı mücadele verdik
Eğitim-Bir-Sen olarak, her zaman sivil iradeden, özgürlüklerden ve adaletten yana olduklarını ifade eden Öner; ‘’ Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen olarak topladığımız 12 milyon 300 bin imzayla tarihin en ilkel yasağını ortadan kaldırdıklarını, 28 Şubat’la hesaplaşmanın, yasakları kaldırmanın, özgürlük alanlarını genişletmenin mücadelesini verdik. Aynı azim ve kararlılıkla vesayete, darbeci zihniyete karşı verdiğimiz mücadeleyi, bu ülke aynı acıları bir daha yaşamasın diye kesintisiz sürdürdük, sürdürüyoruz. Vesayeti tasfiye etmekle yetinmedik, bir daha prangalarını bu milletin ayaklarına geçirmesin diye teyakkuz hâlinde kazanımları korumaya azmettik. Her zaman söyledik, bir daha vurguluyoruz: Bu ülkenin garantisi millettir. Millet kendi iradesine sahip çıkmayı, darbelere maruz kala kala öğrenmiş, 15 Temmuz’da meydanlara çıkarak ağır silahlara karşı çıplak elleriyle Türkiye’nin kesintisiz darbe düzenini sona erdirmiştir. Millet, sırtını kendisine dayamayan, meşruiyetini kendinden almayan hiçbir iradeyi meşru görmemiştir, görmeyecektir. Bizler, milleti tasfiye, vesayeti takviye etmeyi amaçlayan bu darbeyi, unutmadığımız gibi, her zaman bu anlayışa ve sinsi işleyişe karşı teyakkuzda olunsun diye çocuklarımıza, gençlerimize ve gelecek nesillere de anlatacağız, unutturmayacağız.
Kahrolsun ilkel vesayet düzeni, yaşasın millet iradesi!’’ dedi.