9285,26%2,81
34,49% 0,10
36,41% 0,19
2956,69% 0,74
4955,48% 0,56
CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, 12 Eylül Darbesi’nin 33. Yıldönümünde, darbede işkence gören, yaşamını yitiren, darbe yönetimi altında yaşadığı mağduriyetleri bir ömür boyu taşımak zorunda kalan vatandaşları saygıyla andıklarını söyledi.
Milletvekili Sakine Öz, açıklamasında “1980 Darbesi, ülkemizi ve en önemlisi çok genç nüfusumuzu yaşamının baharında yakaladı. Ülkesinin ve dünyanın daha adil, eşit, yaşanabilir bir yere dönüşmesi için mücadele veren gençlerimizin birçoğunun yaşamı, zindanlarda, işkence ve sorgu odalarında karartılırken, Türkiye ekonomik, sosyal, siyasal anlamda büyük bir yıkıma sürüklendi.
12 Eylül Darbesi ile ilerleyen süreçte, demokrasi tüm kurum ve kurallarıyla çökertilirken, sosyal haklarımız, ekonomik bağımsızlık iddiamız, çalışma ve örgütlenme özgürlüğümüz, totaliter bir yönetimin altında yok edilmek istendi. Siyasi yasaklar, hukuku katleden iddianameler, yüz binlerce gözaltı ve sayısız işkenceyle, bir kuşak yok edilmek istendi. Biz, 33 yılı bulan bu darbenin etkilerini, birçok yönden aşmak ve ülkemizde demokrasinin, özgürlüğün, örgütlenme, çalışma hakkının tüm kurum ve kurallarıyla yeniden tesisi için mücadelemizi sürdürüyoruz.
Bugün, demokrasiyi ve özgürlükleri, basında, gençlik başta olmak üzere toplumsal hareketlerde, çalışma yaşamında, siyasal yaşamda tümüyle yok etmek adına tekelleşme eğilimi gösteren AKP faşizmine karşı her yerde hak ve özgürlük talebimizi dillendirmeyi sürdürüyoruz.
2013 Türkiye’sinde, Gezi direnişi boyunca bir Başbakan, protesto hakkını kullanan yurttaşlarını ‘darbeci, terörist’ olarak kodluyor ve talimat verip sırtını sıvazladığı kolluk güçleri, 6 yurttaşımızı öldürüyorsa, 1 polisimiz yaşamını yitiriyorsa, 133 gencimiz hiç yoktan yere tutuklanıyor, 3 bin 600 kişi gözaltına alınıyor, 8 bin 163 yurttaşımız orantısız güç sonucu hastanelik ediliyorsa, burada demokrasiden ve özgürlüklerden bahsedilemez.
Biz, seçim barajını düşürecek, özel yetkili mahkemeleri kaldırıp yargılamaları olağan mahkemelerde yeniden başlatacak, eğitim hakkını genişletecek, YÖK’ü tümüyle kaldıracak, kadın ve engelli haklarını genişletecek, tekelleşme karşıtı özgür basın için yasa çıkaracak ve medya çalışanlarının özlük haklarını genişletecek, mayından temizlenmiş arazileri gerçek sahiplerine dağıtacak, milletvekili seçiminde lider değil, halk tercihlerine öncelik verecek bir ülke yönetimini getireceğiz.
Çalışma özgürlüğünün olmadığı yerde demokrasinin gelişemeyeceğini biliyor, taşeron başta olmak üzere çalışma yaşamında kadrolu, güvenceli, sendikalı emeği sonuna kadar savunuyoruz.” dedi.