Manisa Ticaret Borsası tarafından açıklanan 328 bin ton kuru üzüm rekoltesine tepki gösteren Manisa Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Nuri Sorman, ortaya atılan bu tip rakamlarla manipülasyon yapıldığını belirterek, “Manipülasyonla kendi kendimize vurmayalım. Biz ne ihracatçı ne de tüccar düşmanıyız” dedi. 

Manisa Şehzadeler Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Sorman ve Ziraat Odası üyeleri Adnan Kahveci Konferans Salonunda düzenledikleri basın toplantısı ile açıklanan üzüm rekoltesi rakamlarına tepki gösterdi.
Nuri Sorman, basın toplantısında, 2014`ün üzüm kampanyasına başlamalarının 10’uncu yılı olduğunu belirterek şöyle konuştu: "2005 yılında ‘Ürününe sahip çık, teşkilatına sahip çık, ülkene sahip çık’ isimli kampanyamızın bu yıl 10’uncu yılını idrak ediyoruz. Bu kampanya sayesinde üzüm fiyatları tonu 900 dolardan özel satışlar dahil 3 bin 500 dolara yükselmiştir. Bu fiyatları maalesef çiftçimizin kendi desteği ile yapmış olduğu bu kampanya neticesinde meydana gelmiştir. Ne bir kooperatifin katkısı söz konusudur ne de herhangi bir hükümetin katkısı söz konusudur. Demek ki çiftçi birlik ve beraberlik içerisinde olduğu zaman istediği fiyatları yakalama imkanına sahiptir.”

2014 sezonunun böyle bir ortama müsait bir sezon olduğunun altını çizen Sorman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarladan gelmeyen masa başında ahkam kesen bazı kesimler her sene olduğu gibi bu sene de üzüm rekoltesini açıklamışlardır ama açıkladıkları rekoltenin meydana gelecek hasatla bir alakası yok. Nitekim yapmış oldukları açıklamalarda bunları kendileri itiraf etmektedir. Geçen sene aynı grup, ziraat odaları dışındaki bu grup geçen sene 242 bin ton rekolte tahmini yapmış ve gerçekleşen kendi tescil ettikleri borsadaki rakam 175 bin ton civarındadır. Yani 242 bin ton tahmin yapıyorsun, 175 bin ton tescil yapıyorsun. Bunun ikisinin arasında yüzde 28’lik bir fark var. Böyle yüzde 28’lik, yüzde 30’luk farklarla rekolte tahmini yapmak çekirdeksiz kuru üzümün satış politikalarını ve üretim politikalarını maalesef manipülasyon yapmak demektir. Bu hem üreticimize hem tüccarımıza hem ihracatçımıza, hem ülke ekonomisine vurulan bir hançerdir. Yılda 500 milyon dolar ihracat getirisi olan bu ürünün herkes tarafından mutlaka ve mutlaka koruma altına alınması ve iyi yönde geliştirilmesi lazımdır. Manipülasyonlarla kendi kendimize vurmayalım. Biz ne ihracatçı düşmanıyız ne de tüccar düşmanıyız.”
Geçen sene İran üzümü rekoltesi bol diye üzümü satamıyoruz denildiğini anlatan Sorman, sözlerine şöyle devam etti: "Hani nerede satamadıkları üzüm? 242 bin ton rekolte tahmin ediyorsun, 175 bin ton tescil yapıyorsun. 170 bin ton da ihracat yapıyorsun. Satılmayan üzüm nerede? Böyle manipülasyonlarla Türk üzümünün bir yere varması mümkün değildir. Bunlar çiftçiyi mahvettikleri gibi hem de kendi meslektaşlarını da mat etmektedirler. Bunların mutlaka cezalandırılması gerekmektedir. Bunu hem Ticaret mahkemelerinin, hem rekabet kurulunun hem hükümetin mutlaka ele alması gerekir. Geçen sene olduğu gibi bu sene de yaptıkları tahmin 328 bin tondur. Geçen seneki yanılma oranını ortaya koyduğumuzda bu seneki rekolte otomatikman 236 bin tona inmektedir.”
Ziraat Odası olarak geçen yıl gibi bu sene de rekolte açıklamadıklarını anlatan Sorman, şunları söyledi: “Çünkü, üretici ne kadar ürün aldığını gayet iyi bilmektedir. Onun için yanlış sapmalara meydan vermemek için dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde rekolte açıklanmaz. Gelişmiş ülkelerde stok müessesesi veya müdahil kurumlar vardır. Bu kurumları Türkiye’nin mutlaka ve mutlaka kurması gerekmektedir. Ben aziz çiftçilerimize mutlaka ve mutlaka ürününü ihtiyacı kadar satmalarını ve kesinlikle emanete mal vermemeye davet ediyorum. Bu fiyatlar mutlaka yukarı çıkacaktır.”