İşte Üşümezsoy’un depremin ardından yaptığı açıklama:
Son beş yılda, Midilli depreminden sonra, riskin Manisa'nın Akhisar ilçesinde olduğunu vurgulayarak birinci haritayı yayınladım.
Son olan depremde, ikinci haritada gördüğünüz Saruhanlı’nın kuzeyindeki fayda olduğu, bu bölgede kuzeybatı gidişli, Gölmarmara’dan Saruhanlı’ya, oradan Spil Dağı’na gelen ve kuzeydoğuya bakan fay düzlemleri ile bu sırtlar arasındaki ovalar çöküyor. Bu normal bir fay sistemidir.
Acıpayam’dan(Denizli) Buldan’a, Buldan’dan Alaşehir’e, Alaşehir’den de Salihli’ye gelen bir fay hattı burada 3 kola çatallanıyor. Burada enerjiler üçe bölünüyor. Ama bu genişlerken de onları batıdan kuzeye doğru yönelen, kuzeydoğu gidişli yanal açı yani transfer fayı haline getiriyor. Bu yanal atımlı faylarda sürekli depremlerin olduğunu görüyoruz. Bunlar sığ depremlerdir.
Sığ depremlere aslında fırtınalı depremler de diyebiliriz. Burada, kabuğun enerjisi kitlenmemiş en üst kesimde, 5 km’lik kesimde sürekli depremler gerçekleştiriyor. Ama riskli olanı, doğu-batı normal çökme fayları ile yanal atımlı fayların birlikte çalışmasıdır. Yani dirsek şeklindeki fayın birlikte çalışmasıdır. O da yüzeydeki sığ depremlerin sürekli enerjisini boşaltmasına sebep oluyor.
Buna karşılık en altta, 3-5 km’nin altındaki kabukta birbirine yapışmış iki fay arasındaki bölge yırtılarak bir deprem oluşturuyor. Bu durumda, yani bu fayların ikisinin birlikte çalışması ile 6.5 şiddetinde bir deprem meydana gelir.
Bu deprem, Acıpayam’dan bu yana doğru gelen bir sistemin kuzey-güney yönünün kesilmesinden oluşuyor. Ama bu sistem, Manisa Spil Dağı, Saruhanlı Dağı ve Gölmarmara ‘ya açılan bir sistem. Diğer tarafta ise Midilli ile Foça arasını, keza Bodrum Yarımadası ile güneydeki Datça’nın arasını açan olay bu. Bunları da kontrol eden, Girit hendeğinin(doğu-batı hendeğinin), saatin tersi yönünde dönmesiyle parmağın açılması gibi Ege’nin açılması sonucu oluşan bir olay.