İzmir’in Buca ilçesinde bir çadırda yaşayan Semra Ecerel, 15 yıllık eşi tarafından insanlık dışı işkencelere maruz kaldı. Kocası tarafından edep yeri çakmakla yakılan ve 5 yerinden bıçaklanan kadının, bu kez de dağa kaldırılarak burnu kesildi. Ege Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan ve polis tarafından gözetimde tutulan Ecerel’in tek isteği kocasından kurtulmak ve yaşanabilir bir hayatının olması.
Buca`nın Gediz Mahallesi’nde bir merada çadırda yaşayan bir çocuk annesi Semra Ecerel, yaşadığı dehşet dolu anları İHA muhabirine anlattı.
“EVE YENİ BIÇAK ALDI BİLEYİP BENİ KESTİ”
Yaşadığı şoku üzerinden atamayan talihsiz kadın defalarca kocası tarafından işkence gördüğünü belirterek dehşet anlarını şöyle anlattı: “Cumartesi sabah ezanı vaktinde ağzımı kapatarak, ellerimi ve kolumu bağlayarak dağa götürdü. Elleriyle boğazımı sıkmaya başladı. Nefes alamadım, gözlerim kocaman oldu, elim ayağım titremeye başladı. Öleceğimi anlayınca ellerini çekti. Ellerini çektiğinde ezan okunuyordu. Eve geri getirdi sonra. ‘Git çay koy. Anamı da kaldır ama bu yaptıklarımı kimseye söyleme yuvamız bozulur’ dedi."
Olayın ardından kayınvalidesini kaldırdığını anlatan Ecerel, sözlerini şöyle sürdürdü: "O esnada eşim anneme ‘Gelininin ağzını bantladım, ellerini bağladım ormana götürdüm. Tam öldürecektim kıyamadım. Çözdüm ellerini getirdim’ diye anlattı. Kayınvalidem hiçbir şey demedi. Sadece ‘Niye yaptın, benim gelinimin kabahati yok’ dedi. Öyle konu kapandı. İki saat sonra yine ip aldı, belime bağladı. Zaten iki haftadır ip evde asılıydı. Bana ‘O ipi koy bir yere, bana lazım’ dedi. Ben nereden bileyim o iple beni öyle yapacağını. Sonra bıçak aldı yeni, onu da biledi. Kayınvalideme ‘Şimdi bunu alıp dağa götüreceğim. Elini kolunu, ağzını bağlayacağım, saçlarını keseceğim, yüzünü keseceğim, burnunu da keseceğim. Alıp annesinin kapısının önüne bırakacağım’ dedi. Kaynanam da ‘Benim gelinimin kabahatı yok. Öyle yapacağına madem istemiyorsun git annesine teslim et’ dedi. Beni kocam aldı götürdü ama kaynanam kimseye haber vermedi, arkamdan kimse gelmedi. Dağa götürdü, elimi ayağımı bağladı. Önce saçlarımı sonra burnumu kesti. O bilediği bıçakla kesti. Burnum yere düştü. O an kendimden geçtim.”
“HANİ KOYUNU KESERSİNİZ KAN FIŞKIRIR YA AYNI ÖYLEYDİ”
Kanlar içinde kalan talihsiz kadın kocasının o an kolundaki ve ayağındaki ipleri çözdüğünü söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bir müddet oturdu. Sonra bir çömlek vardı orada, onu verdi. ‘Burnuna tut fazla kanamasın’ dedi. Hani koyunu kesersiniz kan fışkırır ya öyle kan aktı benden. Sonra oturdu başucumda sigara içti. Sonra beni eve götürdü. Burnumu buldu bezin içine kattı. ‘Al bunu hastaneye gidince lazım olur, takarlar yerine’ dedi. Dağdan inerken bir polis arabası geçti aşağıdan beni tuttu kenara çekti, yakalanmayalım diye. Sonra beni eve uzak bir yerde bıraktı. Elim ayağım bağlı, ağzım kapalı çığlık atamadım. Çığlık atabilseydim oradakiler duyardı. Her yerimi kestikten sonra ağzımı açtı. Evin uzağında bıraktı. ‘Buradan anneme git, o seni hastaneye götürür’ dedi. Kanlar içinde çömlek elimde yürüdüm. ”
“SENİ BU HALDE KİMSE ALMAZ HASTANEDEN ÇIKINCA GEL”
Eşinin defalarca cezaevinde yattığını ve sürekli bali çektiğini ifade eden Semra Ecerel, kocasının hiç çalışmadığını 6 yaşındaki oğluna dilencilik yaparak baktığını ifade etti.
Eşinin kendisini kestikten sonra orada öldüreceğini ancak eşine yalvararak engel olduğunu aktaran Semra Ecerel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seni bu halde kimse almaz, ama ben kabul ederim, hastaneden çıkınca gel’ dedi. O beni dağdan indirdi ama ben ‘Yuvamı bozmayacağım, kaçmayacağım, seni seviyorum’ diye yalvardım. Yoksa beni öyle bırakacaktı."
“KAFAMA BIÇAK SAPLADI”
Evlendiği günden bu yana işkence gördüğünü anlatan talihsiz kadın çocuğu için ve korktuğu için kocasına katlandığını belirterek şunları söyledi: “Bir kere kafama bıçak sapladı, bıçak kafamda kaldı. Sonra hastaneye giderken bıçağı kendisi çekip çıkarmış. Bacağımı kırdı, hastaneye götürmedi kendi kendine kaynadı kemiğim. Beş yerimden bıçakladı, çakmakla edep yerimi yaktı. Ben bu darbeleri aldım. Hiçbir sorunumuz yok. Ben ona hep ‘Ekmeğim olmasın, yemeğim olmasın, huzurum olsun’ derdim. Gece gündüz onun yanındayım, hiçbir yere gitmiyorum. Herkesten kıskanıyor. 6 yaşındaki oğlumdan, abisinden, eniştesinden bile kıskanıyor.”
Eşi ile severek evlendiğini ve ailesinin rızası olmamasına rağmen kaçtığını ifade eden Semra Ecerel, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk başlarda yine böyle dövüyordu. Ama seviyordum, yuvam bozulmasın diye ses çıkarmıyordum. Annem beni gelip alıyordu, istemiyorlardı. Ama ben her defasında kaçtım. Kocamdır, yuvam bozulmasın, çocuğum var, babalık sevgisi çekmesin diye katlandım. Ama artık boşanmak istiyorum. Kurtulmak istiyorum.”
“ALTI YAŞINDAKİ OĞLUMUN GÖZLERİ ÖNÜNDE İŞKENCE EDİYOR”
Kocası tarafından 6 yaşındaki oğlunun gözleri önünde defalarca işkence gördüğünü belirten Ecerel, sözlerine şöyle devam etti: “Çocuğumun yanında ağzımı kolumu bağladı. Oğlum kaç defa şahit oldu. Psikolojisi bozuldu. Onun gözünün önünde dövüyordu. Yalvarırdı eşime, ‘Baba yapma, annemi dövme baba’ diye ağlıyordu hep. Bu son olayda da burnum kesik eve gidince beni kanlar içinde görür görmez çırpınmaya başladı. ‘Babamı istemiyorum anne, kaçalım gidelim anne’ dedi."
Yaşadığı dehşet dolu anları anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Ecerel, şunları söyledi: “Ben bunları hak etmedim. Ben namusumla 15 sene bekledim. Benim tek isteğim yakalansın. Adalet yerini bulsun. Benim çocuğumu kaçırmasın. Ben gitmeyeceğim artık ondan boşanacağım. Bıktım artık her gün işkenceden, ben kurtulmak istiyorum. Başka bir şey istemiyorum. Polise defalarca davacı oldum. Ama korkuttular beni ve biraz da sevdiğim için boyun büktüm. Ama bundan sonra boyun bükmem.”
Eşinin kendisinden boşanmadığını ifade eden Ecerel, kocasının çocuğunu kaçırarak elinde tutmak istediğini belirtti.