SARUHANLI - Sözcü Gazetesi Yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile arkadaşlarına verilen cezayla ilgili değerlendirmede bulunan Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve Çevre Şehircilik, Politikaları İzleme Kurulu Üyesi Gizem Satıoğlu Öcmenler, “Bu tür cezalarla hem hukuk katlediliyor hem de gazetecilik baskı altına alınmaya, sindirilmeye çalışılıyor. Bu verilen cezalar bir kez daha göstermiştir ki siyasi iktidarın nefesi yargının üstünde demoklesin kılıcı gibi sallanmaktadır. Türkiye'miz birilerinin egolarına veya siyasi hırslarına asla teslim edilmeyecek kadar çok kıymetli. Bu süreçten hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ilkesi ve basın hürriyeti er ya da geç mutlaka kazanarak çıkacak” dedi.
Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve Çevre Şehircilik, Politikaları İzleme Kurulu Üyesi Gizem Satıoğlu Öcmenler muhalif duruşlarıyla bilinen ve basın hayatları boyunca din tüccarlığına net bir duruş gösteren Gazeteci – Yazar Emin Çölaşan, Necati Doğru ve arkadaşlarına verilen cezalara tepki gösterdi. Verilen cezanın siyasi erkin baskısı sonucu verildiğini kaydeden Öcmenler, “Bu tür cezalarla hem hukuk maalesef katlediliyor hem de gazetecilik baskı altına alınmaya, sindirilmeye çalışılıyor. Bu karar bir kez daha göstermiştir ki her kim siyasi iktidara karşı eleştirel bir durumdaysa ya da herhangi bir konuda muhalif duruş sergiliyorsa bir etiket yapıştırarak yargı önüne çıkartılıyor ardından da siyasi iktidarın baskısıyla bir cezaya maruz bırakılarak baskı altına alınmaya, sindirilmeye çalışılıyor. Bu manada Gazeteci Yazar Emin Çölaşan, Necati Doğru ve arkadaşlarına verilen ceza bir kez daha günümüz yargısının bağımsız olmadığını ortaya koymuş, hukukun üstünlüğüne ve kuvvetler ayrılığı ilkesine zincir vurulmuştur” diye konuştu.
İddianamenin yazılış yönteminin ve 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne düşürülmüş olmasının verilen kararın önceden habericisi olduğunu ve bunların doğrultusunda Çölaşan, Doğru ve diğer Sözcü Yazarlarına siyasi bir ceza verildiğini kaydeden Öcmenler, “Emin Çölaşan ve Necati Doğru Fethullahçı Terör Örgütü ve din tüccarlığının daima karşısında durmuş ve ister kitaplarında, ister köşe yazılarında güçlü kalemleriyle bunu okurlarıyla paylaşmışlardır. 15 Temmuz hain darbe girişiminden yıllar önce FETÖ ile ilgili düşüncelerinde daima uyarılarda bulunarak Gazeteci Yazar olarak kamuoyunu aydınlatma görevini icra etmişlerdir. Hal böyle iken Çölaşan ve Doğru'nun içi boş iddialarla cezaya çarptırılmaları komediden başka bir şey ifade etmemekte olup abesle iştigaldir” dedi.