CHP’li Başevirgen, “Bütçe İflasa Gidiyor, Yeni Bütçe Yasası Çıkartılmalı”
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, mart ayında bütçenin 69 milyar TL açık verdiğini söyleyerek “Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları için Hazine ve Merkez Bankası tarafından ödenen yaklaşık 25 milyar liralık kur farkı, bütçe açığını ve faiz giderlerini tetikledi. Varlık Fonu bünyesindeki kuruluşlar da dahil olmak üzere zarardaki kuruluşlara borç verme kalemi bir ayda yüzde 1033 arttı. Tüm bunlar daha üçüncü ayda bütçenin iflasa gittiğini gösteriyor.” Dedi.
“Bütçe Açığı Dönemine Geçildi”
Şubat ayında 69 milyar 737 milyon TL aylık bütçe fazlasına karşılık, mart ayında neredeyse buna yakın tutarda açık verildi. Nisan ayından itibaren bütçe açığı dönemine geçilmiş olduğunu söyleyen Başevirgen, “Yılsonu için 2022 Bütçe Yasasında hedeflenen 278 milyar liralık açık tutarının ciddi ölçüde aşılacağı ortada. Ocak ayında başta elektriğe yüzde 127, doğalgaza yüzde 25 oranında yapılan zamların yanı sıra alkollü içkilere ve sigaraya yapılan yüzde 47 oranındaki ÖTV artışı sayesinde bütçe fazlası verilmişti. Daha sonra şubat ayında Merkez Bankası kârı ile ihtiyat akçesinden yapılan aktarımın öne çekilmesiyle bütçeye 50 milyar TL para ilave edilerek fazla verildi. Bu aktarımlar bitti. KKM’de TL mevduattan KKM’ye geçen hesap sahiplerinin kur farkı Hazine tarafından, döviz mevduatından KKM’ye geçiş yapanların kur farkı ise Merkez Bankası tarafından ödeniyor. Daha ilk ayda KKM’den ötürü Hazineye yaklaşık 12 milyar TL ilave bir yük geldi. Merkez Bankası’nın ödediği tutarın net olmamakla birlikte en az bu düzeyde veya biraz üzerinde olduğu düşünüldüğünde toplam kur farkı ödemesinin 25 milyar lirayı bulduğunu söylemek mümkün. Mart'ta Kur Korumalı Mevduat hesabında parasını tutanların ilk üç aylık vadelerinin bitimi sonrasında ortaya çıkan yaklaşık 25 milyarlık kur farkı ödemelerinin Hazineden yapılması, 69 milyar liralık aylık bütçe açığını ortaya çıkartan en önemli etkenlerden biri oldu. “ dedi.
“Hazineye Milyarlarca Liralık Yük Bindi”
KKM’ye geçiş hesabı olanlara yapılan kur farkından kaynaklı aktarımların Hazineye milyarlarca liralık ödeme yükü bindirdiğini söyleyen Başevirgen, “Bir yandan Hazinenin yükü artırılırken diğer yandan KKM hesap sahiplerinin elde ettiği faiz gelirinde yüzde 15’lik stopaj vergisi sıfırlandı. KKM’ye geçen şirketlere stopaj muafiyetine ilave olarak Kurumlar Vergisi muafiyeti getirilmesi bütçe gelirlerinde azalmaya neden oldu. Döviz varlıklarını KKM’ye geçiren şirketlere sağlanan kurumlar vergisi istisnasının süresi mart sonunda dolduğu için TBMM’den geçirilen torba yasa ile muafiyet süresi haziran sonuna kadar uzatıldı ve Cumhurbaşkanına bu süreyi üçer ay daha uzatma yetkisi verildi. Böylece döviz varlıklarını KKM’de tutan tüzel kişi şirketler Cumhurbaşkanlığı kararıyla üçer aylık uzatmalar sayesinde yılsonuna kadar vergi muafiyeti elde edebilecekler. Önümüzdeki aylarda KKM’de vadeler doldukça hazineden yapılacak kur farkı ödemeleri artacak. Stopaj ve kurumlar vergisi istisnalarıyla bütçe gelirlerinin azalması nedeniyle çok daha yüklü bütçe açıklarıyla karşılaşılacak.” Dedi.
“Borç Verme Kalemindeki Tutar Şimdiden Bütçesini Aştı, Yeni Bütçe Yasası Şart”
Bazı gıda maddelerinde ve hijyen ürünlerinde yürürlüğe konan ancak fiyat artışları üzerinde neredeyse hiçbir etkisi görülmeyen KDV indirimleri de eklendiğinde, vergi gelirlerinin daha da gerilediğini, gelir-gider açığının ise katlanarak büyüyeceğini söyleyen Başevirgen, “Geçen ay bütçe gelirleri 155 milyar 967 milyon TL olurken, bütçe giderleri geçen yılın mart ayına kıyasla yüzde 102,3 artışla 224 milyar 939 milyon TL oldu ve aylık bütçe açığı 69 milyar lirayı buldu. Özellikle Varlık Fonu bünyesindeki ÇAYKUR, TÜRKŞEKER, BOTAŞ vb. kuruluşların olağanüstü zararları nedeniyle, mart ayında borç verme kalemi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1033,3, cari transferler yüzde 85,7 oranında arttı. Borç verme kalemindeki tutarın ocak-mart döneminde 63 milyar 457 milyon TL olması ve bütçe yasasında bu kaleme ayrılan yıllık 61 milyar 599 milyon liralık ödeneğin daha yılın ilk üç ayında aşılması bütçenin iflası anlamına geliyor. Hatalı ve öngörüsüz ekonomi politikaları nedeniyle kur ve enflasyonun fırlaması sonucu, aralık ayında TBMM’den geçen bütçe kanununun bir gerçekçiliği kalmadığı ortada. Süratle yeni bir bütçe yasası çıkartılmalı.” Dedi.