Baki BAĞIRANGİL


Hicri Yılbaşı Muharrem Ayı Fazileti ve Aşure Orucu

Hicri Yılbaşı Muharrem Ayı Fazileti ve Aşure Orucu


Hicri yılın (hicri takvimin)ilk ayı olan Muharrem ayı Peygamberimiz tarafından Şehrullah (Allahın Ayı) olarak tanımlanmış, Cenabı Allahın ilahi bereket ve feyzinin, Rabbani ihsan ve kereminin bol bol müminlere ıhsan edildiği mübarek bir aydır.

Cenab-ı Allah nasip ederse 25 Ekim 2014 Cumartesi günü Muaharrem ayının ilk günüdür. Hicri 1436. yılının başlangıcıdır. Muharrem Ayı 12 ay ve 355 gün olan kameri yılın ilk ayıdır. Hazreti Ömer zamanında hicri takvim kabul edilmiş ve Peygamberimizin Mekke den Medine ye göç etme (hicret) takvim başlangıcı kabul edilmiştir.

Muharrem ayının onuncu günü (10 Muharrem) AŞURE günüdür. Muharrem ayı mübarek bir ay olduğundan dolayı Hazreti Peygamber (sav) Ramazan ayından sonra en çok oruc tuttuğu Muharrem Ayı olmuştur. Muharrem kelime olarak ta hürmete layık anlamına gelmektedir. 

Muharrem ayında oruç tutmanın fazileti hakkında Peygamber (sav) hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadırlar.

Ramazan ayından sonraki en faziletli oruç Muharrem ayında tutulan oruçtur. Muharrem Ayında tutulan bir gün oruca 30 gun sevabı verilir.Bir adam Hazreti Resulullah (sav) e Ramazandan sonra bana ne zaman oruç tutmayı tavsiye edersin diye sorar. Hazreti Peygamber (sav) adama Muharrem ayında oruc tut.Zira o Allahın ayıdır. 

Muharrem ayının onuncu günü olan AŞURE GÜNÜ dinler tarihinde çok büyük öneme haiz olan kutsal bir gündür.Dinler tarihindeki bir çok önemli olaylar bu günde meydana gelmiştir. 

Hazreti Adem in tevbesinin kabul edilmesi

Hazreti Musa nın Firavunun elinden kızıldenizin ikiye yarılarak kurtulması , firavunun ve askerlerinin denizde boğulması

Hazreti Yusuf un kuyudan kurtulması

Hazreti Yakub un Hazreti Yusufa kavuşması (GÖZLERİNİN AÇILMASI)

Hazreti Nuh un tufandan kurtulması ve gemisinin Cudı dagına oturması

Hazreti Yunusun balığın karnından kurtulması

Hazreti İdrisin tevbesinin kabul edilmesi

Hazreti Eyyubun hastalıktan kurtulup şifa bulması

Hazreti İbrahimin ateşten kurtulması

Hazreti Süleymana Mülkün verildiği

Hazreti Hüseyinin şehid edilmesi 

Hazreti Peygamber (sav) Aşure gününde oruç tutmuş ve bizlere de tavsiye etmişlerdir. Aşure gününde oruc tutmanın fazileti hakkında da şöyle buyurmuşlardır. 

Aşure gününde tutulan oruç bir önceki senenin geçmiş günahlarına kefarettir.Aşure orucunun önceki yılın günahlarına kefaret olacağını Allahın rahmetinden umarım.Aşure gününde oruç tutun.Yahudilere muhalefet edin.Bir gün önce veya bir gün sonra oruc tutun. 

Bundan dolayıdır ki Aşure orucunu tutacak olan mümin kardeşlerimiz muharrem ayının 9,10 ve 11. gününde oruç tutarlarsa sünneti en güzel bir şekilde yerine getirmiş olacaklardır. Üç gün oruç tutma imkanı olmadığında hiç değilse Aşure gününden bir gün önce yada bir gün sonra tutalım ki Yahudilere muhalefet olsun. 

Bu günde oruçtan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır Herkes imkânı nispetinde ailesine, akraba ve komşularına ikram eder ve ihsanda bulunursa; şüphesiz sevabını kat kat alacaktır.

Bilhassa Peygamberimiz (S A V ) mü´minin aile efradına Aşure Günü´nde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir Bir Hadis-i Şerifte de şöyle buyrulur: ?Her kim Aşure Günü´nde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa; Cenab-ı Hak ta senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder.  

En güzel bir şekilde AŞURE orucunu tutmak ısteyen mümin kardeşlerimiz 2 Kasım Pazar,, 3 Kasım Pazartesi ve 4 Kasım Salı gününde oruc tutmalıdırlar.Ama gücü ve imkanı üç gün oruç tutmaya yetmeyenler AŞURE günü ile beraber bır gün daha ya öceden yada sonradan tutmalıdırlar.  

Bu mübarek Muaharrem ayında imkanlarımız ölçüsünde fakir, yoksul ve ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmayı ihmal etmeyelim. Onların hayırlı ve makbul dualarını almaya gayret gösterelim. Onları sevindirelim ki Cenabı Allah ta hem bu dünya da hem de ahirette bizleri sevindirsin. 

Yeni bir yıla bizleri kavuşturan Yüce Allaha hamd etmek, Ona şükretmek hepimizin birinci görevi olmalıdır.Geçmiş yılların muhasebesini yapalım.Günahlarımıza tevbe ve istiğfar edelim.Yapmış olduğumuz hataları düzeltelim.Geleceğe daha iyi bir şekilde hazırlanmaya çalışalım.  

Cenab-ı Allah hicri 1436. yılı milletimize, devletimize, İslam Alemine ve bütün insanlığa hayırlara vesile kılsın. Tüm mümin kardeşlerimizin yeni hicri yılını tebrik eder, daha nice yıllara sağlık, selamet ve kardeşlik duyguları içeriisnde kavuşmayı Yüce Allah tan niyaz ederim.