Şakir SARIÇAY


Gıda savunması ve önemi

Gıda savunması ve önemi


Gıda savunması ve önemi
 
Son zamanlarda gündeme gelen ve gıda firmalarının önemle üzerinde durması gereken konulardan biri de Gıda Savunmasıdır. Gıda Savunması; gıdaların normal şartlarda besin zinciri içerisinde yer almayan ama oldukça önemli olan, biyolojik, kimyasal ve radyolojik maddelerle kasten kontamine edilmesine karşı önlem alınması çabalarıdır diye tanımlanmaktadır.

Gıda Savunmasına dikkat etmeyen firmalar hatta devletler bazen riskli durumlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Gıda Savunması, Gıda Güvenliğinin destekleyicisi olmasına rağmen, tamamen kasıt ve gıda sabotajlarına karşı alınacak tedbirleri açıklamaktadır.

Özellikle firmalar açısından değerlendirecek olursak, topluma korku ve mesaj vermek isteyen terör eylemcilerinin kasıtlı olarak gıda ürünlerine bulaştırabilecekleri kimyasal maddeler olabileceği gibi, rakip firmalar da ekonomik gerekçelerle gıda güvenliğini tehlikeye atacak girişimlerde bulunabilirler. Gıda firmalarına girip çıkan ve iş yapan taşeron firmalar ile çalıştığı firmaya küskün olan çalışanlar da intikam için gıda güvenliğini tehlikeye atabilmektedirler. Bunun yanında sahtekar üreticiler de aşırı ve haksız kazanç için kasıtlı rakip firma gıda ürünlerine, biyolojik, kimyasal ve radyolojik maddelerle bulaşma yapabilecekleri göz önüne alınarak Gıda Savunması ve gıda savunma planlarının hazırlanması zorunluluk haline gelmiştir.

2008 yılında Çin´de meydana gelen ve en az 6 çocuğun öldüğü ve yaklaşık 300 bine yakın çocuğun da hastalandığı zehirli veya melaminli süt skandalında üretici ?Sanlu Süt´ firması 5 milyar dolar zarar ederek iflas etmişti. Ürüne melamin karıştıranların sütü çiftliklerden mandıra şirketlerine ulaştıran aracıların bulunduğu tespit edildi ve iki kişiden biri idam cezası diğeri ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bundan dolayı gıda firmaları, İşletme içi ve işletme dışından gelebilecek ve ürün emniyeti açısından risk oluşturacak noktaların tespiti ve bu risklerin önlenmesine yönelik Gıda Savunma Sistemini kurmalıdır. 

Gıda Savunması devletler açısından da oldukça büyük öneme sahiptir. Uluslararası terörizmin gündemden düşmediği günümüzde ülkeler ithal ve ihrac ettiği gıda ürünlerinin güvenliğinin yanında savunmasına da dikkat etmelidir. Günümüzde kolayca elde edilebilen biyolojik ve kimyasal maddeler ile ithal ve ihraç edilen gıda ürünlerine bulaştırılabilecek tehlikeli maddeler bir ülke ekonomisini derinden sarsabilir. Devletler için bir anlamda ?biyoterörizm´ de denilebilecek bu tür girişimler bazen ideolojik, bazen ekonomik ve bazen de siyasal kazanç elde etmek amacıyla hastalık oluşturucu bakterilerin açık veya gizli şekilde bulaştırılması olarak açıklanabilir.

Bunun yanında farklı ülkelere ihraç edilen ve laboratuvar analizleri sonucu aflatoksin veya başka sebeplerle iade edilen gıda ürünleri üretici ülkeye kabul edilirken ciddi analizler yapılarak gümrükten geçirilmeli ve ona göre iç piyasaya sürülmelidir. Son zamanlarda Rusya Federasyonu ile aramızdaki siyasi krizden dolayı iade edilen meyve ve sebzeler tekrar Türkiye piyasasına girerken çok ciddi biyoterörizm şüphesi ile ilgili incelenmelidir.

Gıda Güvenliğinde en büyük sorumluluk üretici firmalara düşmektedir. Gıda firmaları ?Gıda Savunma´ tedbirleri ile oluşabilecek riskleri bertaraf ederek kötü sonuçlar doğmasını engelleyebileceklerdir. Gıda üreticisi hatta satıcısı firmalarımız hem gıda güvenliği hem de gıda savunması konusuna dikkat ederek tüketicilere güvenilir gıdalar sunmuş olurlar.